Merhaba.
Bu blog benim kişisel motosiklet hikayemi, motosikletle ilgili deneyim ve düşüncelerimi anlatmaktadır.
Profesyonel bir motosiklet sürücüsü değilim, amatörce, kendi bilgim dahilinde kendime bir kişisel motosiklet arşivi hazırlamak amacıyla yola çıktım, sonrasında iş biraz dallanıp budaklandı. Ben deneyim kazandıkça blogda paylaşım ve yazılar çoğaldı.
Motosiklet insana büyük zevk veren bir taşıt, üstelik büyük şehirlerin trafik kaosuna da bireysel anlamda harika bir çözüm sunuyor. Ama aynı zamanda oldukça riskli de bir taşıt. Motosiklete her sürücü kendi kişisel risklerini ve sorumluluklarını alarak binmek durumunda. Bu sebeple benim burada anlattıklarım tamamen benim kişisel deneyimlerim olup tavsiye ve teşvik niteliği taşımamaktadır. Okurlarının bloğu bu bilinçle okuduğu ön kabulüyle yazıp çiziyorum ve sizin motosikletle yapacaklarınız sizi bağlıyor, tıpkı benimkilerin de beni bağladığı gibi. Blog sizin yapacaklarınızla ilgili sorumluluk kabul etmez, zira burası bir motosiklete başlangıç ya da eğitim mecrası değildir.
Motosiklete başlamak isteyenler için sanılandan çok eğitim merkezi var memlekette, eğitimsiz sürmeyin derim. Çok şey fark ediyor çünkü.

Yolunuz hep açık olsun.
Nice yollara.

Ç.Ö.


8 Kasım 2011 Salı

Dünyanın En Hızlı Kızılderilisi

    68 yaşındasınız, 1920 model bir motosikletiniz var, onu zaman içinde tutkuyla ve keskin bir zekayla modifiye ederek kendi klasmanında karada hız rekoru kıracak bir motosiklet haline getirdiğinizi ve üstelik ilerlemiş yaşınıza rağmen bu rekoru kendinizin kırdığını hayal edin. Çok uçuk, olmayacak bir şey gibi görünmüyor mu size de? Ama oldu, hem de bundan yaklaşık 45 yıl önce Burt Munro adında bir efsane adam, 1967 yılında 1000cc altı motosiklet klasmanında, tam 68 yaşında iken kendi kullandığı 1920 model Indian Scout marka motosikletiyle karada hız rekorunu kırdı ve bu kategoride o rekor halen kırılabilmiş değil.
    Peki bu nasıl oldu? Ve kimdir bu Burt Munro? Anlatalım...


    Herbert J. "Burt" Munro, 1899 yılında Yeni Zelanda'nın Invercargill şehrinde doğdu. 16 yaşında ilk motosikletine sahip oldu ve o saatten sonra hayatı motosikletler ve onların tamiri, modifikasyonu ve yarışlarla geçti, hatta bu işi öyle ilerletti ki Munro bir motosiklet tamircisi oldu. 1920 yılında, 21 yaşındayken o zamanın en popüler motosikleti sayılan Indian marka Scout model motosikletini aldı. Zaten asıl hikayede o zamandan sonra başladı. Burt, türlü talihsizlikler parasızlıklar, savaş dönemleri derken artık iyiden iyiye eskimeye başlayan Indian'ını imkansızlıklar içinde modifiye etmeye başladı. Gençliğinden beri hız tutkunuydu ve yöresel pek çok yarışa katılıyordu Indian'ıyla, ama bir türlü hıza doymuyordu. Zamanla tek başına kaldı, ama motosiklet tutkusu ve tamir merakı hiç geçmedi. Babadan kalma eski evinin bahçesindeki derme çatma bir barakadan oluşan atölyesinde içinde bulunduğu maddi imkansızlıklar yüzünden akla hayale gelmeyecek malzemelerle Indian'ını modifiyeye adadı kendini ömrünün yaşlılığa doğru ilerlediği dönemde.




    Indian'ını ilk aldığında sene 1920 idi ve 600cc'lik bu alet ancak 95 km hıza çıkabiliyordu. Burt 1957'lerde motorunu 750cc'ye çıkarttığı Indian'ıyla 200 km/hız'ın üstüne çıkmayı başarabilmişti. 1960'ların başında Indian'ı yeni bir modifikasyonla 850cc haline getirdi ve 288 km hız yapabildi. İşin acayip kısmı tüm bu motor madifikasyonlarını Burt, tek başına ve olmayacak malzemelerle yapıyordu. Hurdaya çıkmış otomobillerin motorlarından söktüğü parçaları eritip pistonlar, kranklar döküyordu, evindeki kapı menteşeleriyle montaj yapıyordu. Hız denemerini ise genellikle sabahları erken saatlerde atölyesinden çıkıp sahile giderek kumsalda, onca sürtünme faktörüne rağmen kum zeminde yapıyordu.



    1966 yılında 920cc'ye çıkan motoruyla Indian artık o ilk alındığı halinden çok farklı bir görünümdeydi. O döneme göre oldukça uçuk sayılabilecek bir şasiye sahip acaip bir alamete dönüşmüştü 1920 model alet.
Burt Munro'nun artık sadece bir hayali vardı, o da ABD'nin hız denemeleri ve yarışlarının yapıldığı Utah'daki Bonneville Tuz Çölüne gitmek ve orada yarışarak, hayatında hiç değilse bir kere Indian'ının en fazla ne kadar hız yapabileceğini görmek...




    Bu arada Burt'ün hayatı tam bir münzevi hayatıydı, eski evi, pis ve derme çatma atölyesi, komşularına aldırmadan bağırta bağırta sabahın köründe motosiklet denemeleri yapması, bakımsız bahçesiyle Invercargill'lilerce de baş belası bir ihtiyar olarak görülüyordu. En iyi anlaştığı insanlarsa çocuklardı, çocuklar genellikle kendisini seviyordu.



   Boneville'e gitmek, ama nasıl? Emekli maaşıyla bu iş imkansıza yakındı, Yeni Zelanda'dan ABD'ye gitmek kolay değildi. Sonunda evini ipotek ettirerek bankadan kredi almayı başardı ve kasabalının da desteğiyle yola çıktı. Külüstür bir tekneyle, hatta işçi olarak da tekne içinde çalışarak Amerika'ya geldi. Orada çeşitli zorluklar sonrası, eski bir ikinci el otomobil alıp Indian'ını arkasına yerleştirerek Tuz Çölüne gitti. Yarışmak istiyordu ama yarış komiserleri onun bu eski ve yarış şartlarını karşılamayan aletle, hem de neredeyse hiç bir güvenlik ekipmanı olmadan yarışmasına olumlu bakmadılar. Ama o kararlıydı, orada tanıştığı diğer hız tutkunu yarışçıların da desteğiyle Burt'ün yarışmasına karar verildi. Kimse ondan bir şey beklemiyordu, sadece bu yaşlı adamın bunca yolu gelmesine duydukları saygıdan dolayı yarışmasına ve hevesini almasına karar vermiş gibiydiler. Oysa Burt neredeyse ömrünün yarısını verdiği Indian'ına çok güveniyordu. Kafasında sadece eski bir kask, gözlük ve eldiven ile üzerinde sıradan kıyafetleriyle Burt'le alay edilse de, o aldırmadı ve pantolonunun paçalarını çoraplarının içine sokarak çıkış yaptı. Indian hızlandıkça hızlandı ve 1967 senesinde girdiği bu ilk hız yarışında Burt, 205.67 mil (yani 331 km/hız) yaparak 1000cc altı taşıtlarda karada dünya hız rekorunu kırmayı başardı. Havagazı borusundan, eski Chevrolet parçalarına kadar türlü çeşitli parçalarla geliştirdiği, benzin deposunu şişe mantarıyla kapattığı Indian'ı, Burt'ün yüzünü kara çıkartmadı ve onu efsane yaptı. Herkesin çatlak bir motosiklet tamircisi olarak gördüğü bu adam hayattaki en büyük hayalini gerçekleştirmeyi başarmıştı. Burt Munro'nun neredeyse 45 yıl önce kırdığı bu rekor halen kırılamadı. O ve efsanesi, motosiklet ve hız tutkunları arasında hep hatırlandı.




    Burt Munro'nun hikayesi 2005 yılında başrolünü Anthony Hopkins'in oynadığı filmde anlatıldı."The World's Fastest Indian (Türkiye'de Efsane Adam adıyla vizyona girmiştir). Film Burt'ün gerçek yaşamına yakın bir güzellikte anlatıyordu onu ve Indian'ını. İlginizi çekiyorsa mutlaka izleyin derim. Üstelik sadece bir motosiklet ya da yarış filmi olarak da değil, bir hayat dersi ya da harika bir roman okumuş gibi tat almak için herkes izlemeli bu filmi bana göre. (Filmin fragmanını da biraz aşağıda izleyebilirsiniz.)





                                                      
İşte böyle Efsane Adam Burt Munro ve Dünyanın en hızlı kızılderilisinin hikayesi...

Web aleminde onun hikayesini anlatan pek çok kaynak da mevcut. Ben de bu yazıyı kaleme alırken hem izlediğim filmden hem de o yazılardan faydalandım. O linkleri de aşağıya aktarıyorum merak edenlere.

Son söz: Burt Munro gibi, bir kaç yazı önce kaleme aldığım Köln'den Pekin'e motor süren ihtiyar delikanlılar gibi insanların hikayeleri, insanın bu dünyada hayal ettiği ve hayallerinin peşinden gittiği müddetçe başarılı ve mutlu olacağının dersini veriyor adeta hepimize. Ne diyelim umarım bu insanların yaşlarında hala motosikletimizle hayal avcılığına devam ediyor oluruz... Zira dünyadaki pek çok şey gerçekte içi boş ve tatsız, hayal kurmaksa hala insanın en büyük başarı ve umut kaynağı...



Yazan: Çağrı "Cloud" Ö.
Meraklısına bir de video yaptık efenim...


Linkler:
Türkçe wikipedi'de Burt Munro:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Burt_Munro

English wikipedia link:
http://en.wikipedia.org/wiki/Burt_Munro

Efsane Adam Filmi (The World's Fastest Indian film links):
http://www.imdb.com/title/tt0412080/
http://www.sinemalar.com/film/1213/Efsane-Adam/

Türkçe yazılmış güzel bir Burt Munro yazısı:
http://www.postapaylas.com/kategoriler/genel/tek-rakibi-hava-yollari-burt-munro.html

Filmden bir sahne (A fragment) :
http://www.imdb.com/video/screenplay/vi1643512089/ 



(Bu yazıdaki fotoğraf ve videolar internet ortamından alınmıştır... )

6 Kasım 2011 Pazar

Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı - Robert M.Pirsig


    Ve evet yazmayı istediğim, daha da öncesinde okumayı istediğim ama yıllardır piyasada bulunmayan ve eski baskısını da bulmanın oldukça güç olduğu, motosiklete binmeye başlamadan önce sadece adına bakıp oldukça önyargıyla yaklaştığım hatta alaycı bulduğum ki aslında gerçekten de bi anlamda alaycılık eden efsane bir kitap bu. Huh! İlk cümlenin uzunluğu bile kitabı okurken uzunca bir felsefik yolculuğa çıkılacağını anlatmıyor mu zaten.

Kitabın arka kapağı da bize neyle karşılaşacağımızın ipucunu verir gibi adeta:

Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı roman, otobiyografi ve felsefi deneme türlerinin sınırlarını genişleten; bütün bir akılcılık geleneğini sorgulayan benzersiz bir 'kült kitap'

Yazar Robert M.Pirsig, oğluyla birlikte yaptığı uzun bir motosiklet yolculuğu boyunca aslında okuru motosiklet üstünde görkemli bir felsefik yolculuğa çıkarıyor. Kitabı bitirebilirseniz - ki felsefi kavramlara az çok aşina ve iyi bir okursanız mutlaka sonuna kadar okumalısınız- asıl tat tam da son sayfalarda hissediliyor ve biraz içiniz burkulsa da okuduğunuza memnun olduğunuz bir kitabı kapatıyorsunuz sevinçle. Pirsig, dünyanın politika ve onun saçma planlarıyla değişebileceğine inanmaz ve mevcut tüm değerlerin sorgulanması gerektiğini düşünerek bu kitapta bu sorgulamaya girişir. Asıl hikaye de budur aslında, motosiklet yolculuğu sadece bunu daha da cazip kılan şeydir. Ki benim gibi motosiklet tutkunu bir okursanız bu sizi daha çok bağlar kitaba.

Bu arada hemen belirtelim bu kitap kesinlikle sadece bir motosiklet kitabı değildir. Pirsig'in de dediği gibi "Çünkü gerçek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir" Bu bir felsefe kitabıdır. Kitap, sıradan okuyucuyu zaman zaman sıkıp, ürkütebilir ama az buçuk kendini zorlayan her kitapsever bu kitabı sevecektir, ki felsefe okumak zaten başlı başına zorlu ama bir o kadar da zevkli bir uğraştır.

Kişisel olarak ben, Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı kitabını bitirir bitirmez, onun ardılı olan Robert M.Pirsig kitabı Lila'yı aldım. Motosiklet Bakım Sanatı'nda değerlerin sorgulamasını yapan yazar, Lila'da bu kez bir deniz yolculuğuna çıkar ve ahlakın sorgulanmasına girişir.


Motosiklet kendi içinde felsefesi de olan bir taşıttır, hatta tutkunları için taşıttan da ötedir. İnsanın kendini bulması için muhteşem bir aracı da olabilir, hayata tutunacak dal da. Bu sebeple motosikletle felsefe bir yerde mutlaka buluşur, Pirsig'de bu buluşturmayı harika başarmış bir yazardır. Kendini iyi beslemiş kitap kurtlarına şiddetle tavsiye olunur.






Benim kitaptan özümsediğim bazı tadımlıklar ise aşağıda:

"... ve birisi mistik olmak istiyorsa onun yeri manastırdır, üniversite değil. Üniversiteler her şeyin tüm ayrıntılarıyla açıklanması gereken yerlerdir."

"Tümüyle güvendiğiniz bir şeye asla kendinizi adamazsınız. Kimse yarın güneşin doğacağını fanatik bir biçimde haykırmaz. Çünkü güneşin yarın doğacağını herkes bilir. İnsanlar, politik ya da dinsel inançlar ya da başka tür dogmalar ya da amaçlar için kendilerini fanatikçe adıyorsa bunun nedeni daima, bu dogmaların ya da amaçların kuşkulu olmasıdır."

Bu iki alıntı bile kitabın neler vaad ettiğinin işareti değil mi?
Neyseki ben bu kitabı okumaya nail olmuş fanilerdenim. Bi yerlerde bulursanız alın, bi gün mutlaka okursunuz.





NOT: Kitap'tan Motosiklet Kitaplığı başlıklı yazıda daha önceden kısaca bahsetmiştim, ama kitabın önemine binaen daha detaylı olarak tek başına bir başlık açmak istedim.
Meraklısına motosiklet kitaplığı blogda şu adreste:
http://mymotorcycleexperience.blogspot.com/2010/09/motosiklet-kitaplg.html


NOT2: Robert Maynard Pirsig'i 24 Nisan 2017 günü kaybettik, tüm edebiyat, felsefe ve motosikletseverlerin başı sağ olsun!

(Bu yazıdaki fotoğraflar  internet ortamından alınmıştır... )

                                                         Kitapla ilgili amatörce çektiğimiz bir video ise şurada:

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!
Fotoya tıkla yazıyı oku!

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)
Fotoya tıkla yazıyı oku!

Kaza Şiiri... :)

Kaza Şiiri... :)
Fotoya tıkla yazıyı oku!