Motosiklet eğitimi üzerine bir kaç söz

3 Mart 2012 Cumartesi

Fuardan yine YBR deyip döndüm. (2012 Fuar İzlenimleri 1)

    Bugün içimden hiç gelmemesine rağmen, uzun bir aradan sonra İstanbul'un rezalet haftasonu trafiğini de göze alıp, eşimle birlikte 2012'nin sezon açılışı sayılan ilk motosiklet fuarına gittik. Açıkçası fuara gitmekteki tek amacım Honda'nın cbf150'den sonra bu yıl Türkiye'de kurye ve gariban küçük cc kullanıcısına sunacağı yeni modeli cb125e modelini görmekti. Aslında web'deki fotoğraflarından motosikletin fazlasıyla ybr 125'e benzediğini gözlemlemiştim ama yine de ileriye yönelik motosiklet arayışında biri olarak bi gidip yakından görmek isteğindeydim. Her zamanki gibi Honda Türkiye o sanal alemde gördüğümüz daha derli toplu olan cb125'i değil de devir sayaçsız, amortisör yayları gövdesinden farklı renkli, plastik kalitesi bir hayli düşük olan (ya da ucuz olup da bizimki gibi ülkelere layık görülen) modeli getirmişti.
    Fotoğrafladım tabii merakta kalmayın, yazı altına ekleyeceğim. Ama Honda'dan az sonra Yamaha standına da gittik, gördüm ki Yamaha'da zaten kasasını yenileyerek epey şekil hale getirdiği YBR125'i bir kez daha makyajlamıştı. Kişisel gözlem ve YBR125 kullanmış biri olarak gönül rahatlığıyla diyebilirim ki, YBR 125 üç yüz beş yüz daha pahalı olmasına rağmen (ki görüntü ve malzeme kalitesiyle - kaldı ki motoru da kendini fazlasıyla ispatlamıştır - verdiğiniz paraya değer) CB 125' e ve hala cbf150'ye de tercih edilecek motosiklet olmayı sürdürüyor. Zaten Honda Türkiye'nin ülkemizde Yamaha'ya göre çok daha fazla tercih edilir ve gerek fabrikası gerekse bayii servis ağıyla yaygın oluşuna rağmen, özellikle küçük cc'de nasıl bu kadar acayip şekilsiz motosikletleri bize reva gördüğü de bir muammadır benim gözümde. Pazarlama taktiği ise şayet bu, en azından rakibin YBR125'e tercih edilebilecek görünümde bir motosiklet getir be kardeşim.
    Bana göre aşağıya resimlerini ekleyeceğim YBR ve CB125 arasında görüntü olarak da malzeme kalitesi olarak da YBR bir kaç puan öndedir. Egzostlarına bakmak bile bu farkı gösteriyor. CB125'i kullanma şansım olmadığı ve henüz birileri tarafından test de edilemediği içim motorunun kalitesi hakkında bir şey söylemem mümkün değil şüphesiz. Belki, şayet doğru ise (ybr'den 500 - 600tl ucuz olarak 3.550TL'ye piyasaya çıkacağı söyleniyor) daha uygun fiyatıyla bir çekim alanı oluşturur ve oluşturacaktır da; zira Cbf 150'de de aynısı olmuştu. Ama bugün gelinen nokta cbf150'nin yağ yakan motoru ve malzeme kalitesizliğiyle en azından motor bloğu olarak Yamaha YBR125 karşısında yenik düşmüşlüğüdür. YBR125 ise piyasaya girdiği günden bu yana tek tabanca olarak, rakiplerinin karşısına çıkardığı bir çok yeni modeli ekarte ede ede, hala ve üstüne de bir şeyler koyup gelişerek küçük dev motor efsanesine devam ediyor bir anlamda. (Şüphesiz bu benim görüşüm size göre CBF150 ya da bir başkası şahı merdan olabilir)

    Fazla konuştum YBR fanatikliği yaptım yine biraz galiba ama, cbf150 ve ybr 125 kullanmış biri olarak benim gönlümü 3. motosiklet olarak almama rağmen ybr kazanmıştır. Ve yine başlangıç motoru ya da 125cc segmentinde motosiklet almak isteyenlere ben halen Türkiye'deki en makul ve sorunsuz tercihin Yamaha YBR125 olduğunu söyleyebilirim hiç tereddüt etmeden. (Ve kanımca aradaki fiyat farkı da bu sebepten olabilir.  (Edit : cbf150 yeni fiyatıyla ybr'den epeyce pahalı hale gelmiştir, muhtemelen cb125'i sattırma taktiği olsa gerek, ki o da şu an biraz artmış.)

Fotoğraflar aşağıda. Önce Honda CB125E. (Hiç değilse cbf150'den daha iyi bir tipi var)

















Ve bi kez daha hafif makyajlanmış Yamaha YBR125.

















Bu kez siyah CB125E (Arka planda fiyatı artırılan ve muhtemelen emekli edilecek olan CBF150 var)


















Siyah YBR125 (CB125'le egzost ve genel dizayn farkına dikkat)

















CB125 gösterge paneli (Tabii ki devir saatsiz, Honda bunu hep yapıyor)

YBR125 gösterge paneli (İlk çıktığından beri devir saati var)

CB125 Ön far (Bu kafa fazlasıyla YBR'ye benzetilmiş)

YBR125'in farı ve uzun bir aradan sonra selesinde bendeniz, hala bu selenin üstüne binince aynı heyecanı duyabilmek güzel. Şu an bir motosiklet alsam, hiç düşünmeden yine bu fotodaki aleti alırım. Ve son rötuşlarla daha da çekici hale geldiğini eşim de itiraf etti görünce.

Son iki foto önce CB125. 
Siyah motorda kırmızı helezon yaylar ve depo üstündeki mavi çizgiler eşimin "Iyyy!" demesine sebep oldu. Cbf150'de olduğu gibi keyf için alanların kimisi, yine önce o stickerları sökecek, sonra yayları siyaha boyayacak...

Ve YBR (Bana göre hala commuter sınıfının en derli toplu aleti.)

    Karar sizin, benim kararımsa belli. Her şeye rağmen selesine oturduğunuzda, motosiklet denen alet sizi heyecanlandırıyorsa eğer, YBR, CB, CBF fark etmez, alın ve tadın bu heyecanı. Ben burada sadece görünüm olarak ve tamamen kendi bakış açımla değerlendirmeler yaptım ve oyumu yine eski dostum YBR'ye verdim. Ama siz yakından görüp, fırsat bulursanız test sürüşü yaparak tabii ki dilediğiniz motosikleti alın derim. Yukarıda da yazdığım gibi her şeye rağmen ve hangi model olursa olsun motosiklete binebiliyor olmak bile başlıbaşına bir heyecandır. Kaldı ki bu segment motorlar ekonomi olarak da sizi hiç üzmeden o heyecanı keyifle yaşamanızı sağlarlar emin olun.

    Fuar yazımın bu ilk kısmı burada sona eriyor. Bir sonraki yazıda fazla detaya girmeden genel ve umarım daha eğlenceli bir fuar izlenim yazısı yazacağım.







NOT: Normal şartlarda blogda fuar fotoğrafları ya da yazısı gibi her yıl yapılan etkinliklere girmek istemediğimden, şimdiye kadar hiç fuar yazısı yazmamıştım, bu bir ilk ve belki de son olabilir; zira gidenler bilir normalde fuarda  - benim bugün CB125'de olduğu gibi - ilginizi çekecek ve merak ettiğiniz yeni bir ürünü görmek ya da indirimli alış veriş yapmak gibi bir amacınız yoksa, bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlayabiliyor fuarlar... Ve bir de benim gibi İstanbul'un Anadolu Yakasında oturuyorsanız, o kadar yolu her yıl birbirinin aynı olan organizasyonu görmek için tepmek işinize gelmeyebiliyor, bundan sebep şimdiye kadar blogda hiç fuar yazısı yayınlamadım.)







NOT 2 : Bu arada CB125 ve YBR125 karşılaştırmasını daha sağlıklı yapabilmeniz için aşağıya resmi sitelerdeki teknik özelliklerin linklerini verelim.
YBR125 Teknik Özellikler

CB125 Teknik Özellikler


Ve bir ekleme: Yanlış anlaşılmasın, her ne kadar ben YBR125'ten yana tercih yapsam da bu konuda o kadar da sert değilim esasen. Zira bu tip motosikletler (yani commuterler) ekonomi amaçlı aletlerdir bu sebeple fırsatını bulduğumda gidip bir CB125'de ilk gözağrım olan cbf150'de alabilirim fazla düşünmeden. Nitekim ben uzun süreli kullanım için YBR125 desem de, özellikle yeni başlayacaklar için (şayet kısa sürede artmazsa) fiyatını da dikkate alarak CB125 de tercih edilebilir tabii ki. (Yani YBR,CBF,TVS,CB kavgası yersiz ve de gereksizdir aslında, ama bazen motorcu muhabbetinde bu rekabet çok da tatlı muhabbet ettirir motorcuları ) Commuterler hep söylediğim gibi bir anlamda günümüzün eşekleridir, eskiden eşeklerin yaptığı pek çok işi de yaparlar rahatlıkla. Kısacası günlük kullanım ve şehir içinde ilaçtırlar. Bu sebeple tipini önemsememeye, o inanılmaz ekonomikliğe ve pratikliğe alışırsınız bi süre sonra ve büyük cc'ye geçseniz bile bu demir eşeklerden vazgeçemeyebilirsiniz... Bunca yazıya rağmen ilk gözağrım cbf150'yi bile her an satın alma eğilimindeyim yalan yok. Yani hiç bir motorun öyle fanatiği filan değilim aslında. Zira şu ara motosiklete fena halde açım.

30 yorum:

  1. Bugün itibariyle Commuterlerde liste fiyatları:

    Yamaha YBR125 4190 tl. (Üretim yeri Çin)
    Honda CB125e 3650 tl. (Üretim yeri Çin)
    Honda CBF150 4800 tl. (Üretim yeri Çin)
    TVS RTR150 4150 tl. (Üretim yeri Hindistan)

    Görünen o ki o kadar eleştirmemize rağmen sırf CB125'i, Ybr'den ucuz ve ona rakip diye düşünüp, milletin de cbf 150'ye hakettiğinin ötesinde iltifat etmesi nedeniyle CBF150 4800 tl'ye çıkartılmış. Bu fiyata plaka ruhsat masrafları koruma demiri çanta v.s eklenince oldu size 5500tl.

    Bi ara ciddi ciddi yeniden cbf150'ye dönsem mi diye düşüne yazmıştım ama şu anda bu akılkarı gelmiyor artık. Ben 2007 model cbf150'nin sıfırını 3250tl'ye almıştım ilk çıktığında. Şimdi 5500tl vereceksem zaten gider 250cc iyi durumda bir cbf250 filan alırım daha iyi, veremeyeceksem de YBR125 çok daha sağlıklı ve güvenilir motoru ile orada duruyor zaten.
    100 binleri devirip motoruna el değmemiş YBR'ci arkadaşlarım da öyle. (Biraz daha cüsseli 1,5 beygir daha fazla diye, geçen yıl itibariyle de devir saati taktınız diye bu alete bu fiyatı çektiniz ya Honda Türkiye helal olsun size.) Honda markası olmasa o motosikleti bu fiyata eminim kimse almaz. İnsanın gidip 13 beygirlik Hint canavarı TVS Apaçi alası geliyor. Ki görüntü olarak da gösterge paneliydi gücüydü filan çok daha üstün özellikleri var. Neymiş titreşimi varmış. Cebimiz titreşeceğine motosiklete binerken birazcık biz titreriz bastık mı da azıcık gider hiç değilse. :)

    YanıtlaSil
  2. Bizim ülkemizde maalesef insanların bir kısmında inanılmaz bir "marka fanatikliği" var. Bu sebeple bazı büyük motosiklet firmaları marka büyüklüklerine yakışmayacak ürünleri, "nasıl olsa üstüne markamı bastığımda satarım" mantığıyla pazarlıyorlar hissiyatına kapılıyorum. Ki web ortamında, forumlarda bunu düşündüğünü gözlemlediğim pek çok akil motorcu da mevcut. İşte bundan sebeptir ki piyasaya hiç girmemesi gereken aletler bile sanki teknoloji harikasıymış gibi lanse edilerek satışa sunuluyor ve pek çoğumuz da ilk motorumuz olacağı için ya da Çin malından ağzımız yandığı için, büyük marka olsun da ne olursa olsun diye baktığımız için ederinin çok üstünde paralara alıyoruz bu aletleri. Sonra forumlarda, cemiyet ortamlarında abarta abarta bitiremediğimiz bu 2 kuruşluk aletler birden 10 kuruşa çıkıveriyorlar. Oysa yukarıda da belirttiğim gibi aynı aleti üzerinde Honda ya da Yamaha markası olmadan görsek belki yanından bile geçmeyeceğiz. Üstelik pek çok toy kullanıcı aldıkları ilk motosikletleri fazlasıyla sahiplenip kötü yanlarını gizleme eğiliminde oldukları ya da sorunlu yanlarının farkında bile olmadıkları için öve öve bitiremiyorlar. Bu durum da ne yazık ki yeni gelen motosiklet kullanıcı adaylarını yanlış yönlendiriyor ve belli markaya ya da markalara takılıp kalmasını sağlıyor. Marka sahibi de bu durumu da fırsata çevirerek, nasılsa peynir ekmek gibi satıldığını gördüğü ve üste para bile vermeden birilerinin bedavadan reklamını yaptığı ürününe zam üstüne zam yapıyor. Aynı şekilde hiç haketmediği halde, ikinci elde de altın muamelesi görmeye başlıyor o markaların bazı dandik ürünleri.

    Motosikleti amaç değil de araç olarak kullanmaksa niyetiniz gerçekten ve gerçekçi analizler ve gözlemler yapmalısınız derim. Birileri biniyor ya da meth ediyor diye o motosiklet en iyisidir sanmayınız. Gereksiz yere haketmediği paraları, o aslında ederinin yarısı olabilecek ürünlere bayılmayınız derim. Hele de aldıktan kısa bir süre sonra cc yükseltme maksadıyla filan satma eğiliminiz olacaksa en azından sıfır alıp zarar etmeyin, sıfır alacaksanız da hiç değilse en ekonomik ve sağlıklı ürünü alın derim. Sırf meşhur marka diye yağ yakan ya da her hangi başka problemleri olan aletleri bile isteye bu sorunlara rağmen almak ne kadar mantıklıdır? Bu konuda çok şey yazabilirm ama bu da son mesajım olsun. İstediğiniz markayı alın ama ille de o marka diye araştırmadan ya da birileri övüyor diye gözünüz kapalı almayın derim. Hele de uzun süreli kullanacaksanız mutlaka en sağlamını en sorunsuzunu araştırın. A markanın ürünü kendini yenileyerek yıllarca aynı modelle devam ederken B markası aynı segmentte sürekli ürün değiştiriyorsa, üstelik A markasından hem ürünü hem yedek parçası daha pahalı ise saçma sapan sloganlar arkasına sığınıp sürekli o markada ısrar etmek olsa olsa kendinizi kandırmaktır. rasyonaliteyle bunun bi alakası yoktur.

    YanıtlaSil
  3. Geçmiş olsun YBR'ye de 100tl daha zam gelmiş. Güncel liste fiyatı 4290 tl'dir. Bu gidişle 125 cc motosiklet de alamayacak gariban motor sevdalıları. Çok tuhaf bir ülkede yaşıyoruz gerçekten.

    YanıtlaSil
  4. Bu aralar motorsuzluk başa vurmuş halde forumları turluyorum.Görünen o ki sorunsuzluk konusunda ne TVS ne CBF, hala en sorunsuz commuter YBR125. Bu konuya son noktayı koyuyorum ve Yamaha YBR125'e en kısa zamanda kavuşmak için gün sayıyorum. İsteyen yavaş, isteyen bisiklet gibi desin benim için bu konu kapanmıştır ve doğru tercih YBR125'tir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne yavaşı ya cbf 150 le kapıştık benim ibre 80 de cbf 110 daha peşime bile gelemiyor daha yeni aldım motoru canavar gibi cok memnunum ben ybr 125 likten..:)

      Sil
    2. Güle güle kullanın o zaman. Yeni nesil ybr'lerin karbüratör sistemi de yenilendi yanılmıyorsam bu sebeple hız konusu bi nebze daha iyileşmiş olabilir. Ama zaten bu aletler hız amaçlı olmadıkları için ekonomik ve sağlam ve de sorunsuz olmaları önemlidir. Eh Yamaha ybr125'de bu konuda kendini ispat etmiş bir motosiklettir. Zevkle kullanmanız dileğiyle.

      Sil
  5. Şu adreste'de Honda CB125 detaylı testi yapılmış ilgilenenlere duyurulur: http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=15854

    Ben titreşim, amortisör ve sele'yi duyunca bi kez daha haklı olduğumu düşünmedim değil hani.

    YanıtlaSil
  6. selam yamaha ybr 2013 te de kasa değişiklğine gidecek mi acaba bilgisi olan varmı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kasa değişikliği var sanırım ybr 125 SS olarak geliyor youtube'da video var izleyebilirsin

      Sil
  7. Kasa değil ama belki geçen yıl olduğu gibi renk değişikliğine gidebilir. Geçen yıl dış tasarım aynı kalmış ama renkleri değiştirmişti Yamaha.

    YanıtlaSil
  8. Arkadaslar ybr kasası degisecek diye biliyorum bikaç yerde fotoğrafını ve videosunu gördüm ama ben hic begenmedim!!

    YanıtlaSil
  9. Bahsi geçen ybr125 ss şu linkte: http://www.youtube.com/watch?v=y06cwzuH3zQ
    Biraz TVS Apaçi'yi andırıyor. Yalnız benim şahsi görüşüm o alet gelmez Türkiye'ye, zira geçmiş yıllarda YBR125 Custom modeli çıkmış ve gelmemişti. Gelmeme sebepleri de sanırım daha pahalıya gelecek olmaları. Mesela YBR125 custom gelseydi ben almak isterdim tipi hoşuma gitmişti Almanya'da yakından gördüğümde. Bu da yine Avrupa ülkelerinde filan satılır ama bizimki gibi ekonomisi belli ülkelere gelmez kanaatimce. Gelirse de fiyatı şimdikinden epeyce fazla olur, ki bana göre şu anda bile o cc için fiyatlar fazla aslında. Bu sebeple de satılmaz insanlar çin mallarına yöneli diye bizde yine aynı modelden devam ederler diye düşünüyorum. Şubat ayındaki fuarda anlaşılır mevzuu...

    YanıtlaSil
  10. İnsallah dediğin gibi olur o kasayı hiç sevmedim :D Birde honda cbf 125 var gercekten cok güzel bir motora benziyor sanırım oda gelmiycek türkiyeye :(nsallah dedi

    YanıtlaSil
  11. O da gelmez. Türkiyede bu segmentin kullanıcısı ağırlıklı olarak kurye ya da ticari amaçlı kullanıcı olduğu için motorun ucuzluğu ve ekonomikliği, aynı zamanda da üzerinde çabuk kırılıcak edecek zamazingosunun azlığı önemli, sanırım bu sebepten ve de dediğim gibi o tip küçük ama afili motorları getirirlerse çok pahalıya satmak durumunda kalacaklarından(malum vergiler bizde fena, bir de satıcılar inafsız olunca)getirmezler. Bizim küçük cc'de şu anki ybr ve cbf gibi motorlar bile aslında 3000tl ve altında satılması gereken aletlerken onlar bile 4000 üstü olmuş halde, daha asortiğini bu sebeple getirmezler. Zaten KTM Duke gibi, Derbi Terra gibi pahalıca 125cc alternatifler var onların da kısıtlı zengin kitlesi var... Bu sebeple eldeki bulgurla idare edilecek, bu ülkede durum bu maalesef.(Ki dediğim gibi aslında başlangıç için alıp satılacaksa şu anki ybr cbf bile pahalı, ucuza bi mondial alıp 1 yıl sonra satılabilir, sahiden uzun yıllar kullanacaksanız ben ybr derim tabii)

    YanıtlaSil
  12. Bu ay motosiklet olayına başladık ve ilk derslerimizi aldık. Gönlümüzden enduro tarzı bir şeyler geçsede sağlıklı bir başlangıç için YBR 125 siparişi verdik ve şimdi heyecanla motorumuzu bekliyoruz. Doğru tercih yapmamız da sizin yorumlarınızın da etkisi oldu. Yorumlarınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginiz için ben de size teşekkür ederim. Faydam dokunduysa ne mutlu bana, demek ki blog işe yarıyor, memnun oldum. YBR125, motosiklete iyi bir başlangıç için biçilmiş kaftandır, hatta ileride başka motora geçseniz bile imkanınız varsa onu elinizde tutun pişman olmazsınız. Yeni başlayacak olan motosiklet deneyiminizde başarılar dilerim.
      Selamlar!

      (Not: Güvenli sürüş için kaskınızı ve diğer korumalarınızı ihmal etmeyin, mümkünse sürüş eğitimi alın)

      Sil
  13. Onumuzdeki iki uc ay icinde ALLAH nasip ederse bi 125 motor almayi dusunuyorum ben biraz arastirdim en agir basan ybr suan motoru sifir alicam daha once hic vitesli kullanmadim tavsiye ve onerilerinizi bekliyorum simdiden tskrler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Barış Bey daha ne tavsiyesi istiyorsunuz, en mantıklı seçimi yapmışsınız. Yamaha YBR125 kararınızdan vazgeçmeyin, emin olun kullandıkça ne kadar doğru bir seçim yaptığınızı anlayacaksınız. Ekonomiklik, sağlamlık ve kolay kullanım adına ne varsa YBR125'de vardır. Ben bile daha büyük motor alsam mı deyip dururken bi yandan da hala acaba yeniden ybr alıp pratikliğin ve ekonomikliğin keyfini mi sürsem diyorum. Ben gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Zaten bu blogda onun hakkında epeyce yazdık çizdik. Blogdaki ybr ile 5000 km test linkini okuyun, okumadıysanız eğer.
      Vitesli motosiklete başlamak için doğru bir seçim yapıyorsunuz emin olun. Alırsanız da en az 30 - 40 bin km yapmadan satmayın derim.
      Selamlar.

      Sil
  14. Tskrler cagri bey nasip olursa alicam ybr mi ins hersey guzel olur makyaj konusunda tekrar rahatsiz edicem sizi hoscakalin gorusmek uzre

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdiden hayırlı olsun diyeyim o zaman. Dikkatli ve korumalı kıyafetle kullanın, keyifle gezin. Selamlar!

      Sil
  15. Selamlar cagri bey nasilsiniz ..
    2013 fuara gittiyseniz fotograf paylasirmisiniz bizlerle. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Barış bey iyiyim. Fuara gitmedim, zaten şehir dışındaydım ama İstanbul'da olsaydım da gitmezdim. Bu konuda yazı bile yazmıştım geçen yıl fuar sonrası. Şu link:http://mymotorcycleexperience.blogspot.com/2012/03/bi-daha-motorsuz-gitmem-abi-2012-fuar.html

      Fuarlar giderek tekdüzeleşmeye başladı ve ben doğru hedef kitleye hizmet edemediğini düşünüyorum motosiklet fuarlarının. Motosikletle hiç alakası olmayan tanıdıklarım bile, bu sene fuara gidip motosiklet tepesine binip fotoğraf paylaşmışlar sosyal ağlarda. Eh zaten benim de önümüzdeki günlerde merak ettiğim ya da almayı düşündüğüm bir motosiklet olmayınca, fuara o kadar yolu o trafikte teperek gitmek anlamsız geldi. Geçen yılki yazıda da belirttiğim gibi, Türkiye sadece İstanbul'dan oluşmuyor, Anadolu'dan da o fuarlara kalkıp gelen insanlar var, bu sebeple bence ve mutlaka Anadolu Yakasında damesela Sabiha GÖkçen Havalimanı civarına olabilir) bir motosiklet fuarı yapılmalı. Mevcut fuar devam etsin ama peşi sıra belki Mart ayı içinde bir fuar da dediğim bölgede olsa eminim Anadolu'dan gelecek motosikletseverlerin çok daha fazla katılımıyla sonuçlanacaktır. Trafik açısından da daha ulaşılabilir olur diye düşünüyorum. Kimbilir belki de ben yanılıyorumdur.

      Selamlar!

      Sil
  16. Arkadaşlar güzel yorumlarınız var okuyorum sürekli benim honda cb125e var daha 3000km deyim ve şu ana kadar bi sorun yaşamadım elbette düşük cclimotorlarda çok fazla konfor güç hız beklemeyin onların kapasitesi okadar olur ben cb125 le çoğu zaman şehir dışına çıkıyorum şehir dışının otobanda verdiği zevki şehir içinde alamıyorum doğrusu gelelim cb125 in bence eksilerine tekerler dubles değildi dubles yaptım koltuk bence sert 150 km gittikten sonra taşa oturuyorsun sanki onada çözüm buldum hava yastığı çift kişilik artcıda uzun yolda rahat ediyor artık devir saati yok ama benim.için çokda önemli değil kullanmayı bildikten sonra sürekli devirede bakamazsın zaten.maximum yaptığım hız tek ve çift kişiyle 120 kmh ama daha ibreyi yapıştırırım ama motora 45lik arka çanta var yan çantalar var koruma demirleri var arka ve yan çanta demirleri oldumu 170 kiloya yakın ister istemez bunlar hızı kesiyor inanın fotoğraf yükleme durumum olsa yüklerim görürsünüz ve bu nasıl bi cb125 dersiniz enduro gibi büyük ccli motorlara benziyor aynen şu an depo üstü çantası navigasyon ısı ölçer pusula saat çakmaklık öne bide cam yaptım yuvarlak mükemmel oldu motor seneye yakaradeniz turu yapacam yada akdeniz turu ben uzun yolu seviyorum kardeşim motorda hazır istediğin an çalıştır git buzamana kadar beni yolda bırakmadı hiç 3000km yi hep 100.200.300 kmlik yollarda yaptım en fazla 350kmlik yol yaptım durmaksızın e gerçekten konforlu yaptım ya motoru üstünden inesim bile gelmiyor artık dediğim gibi motoru nasıl kullanacağınız çok önemli şehir içiyse az kmre yorulmazsın.ben gezerim şehir dışı falan turlar uzun kmler yaparım diyorsanda konforu kendin yaratacaksın honda cb125 hakkında sormak istediğiniz soru olursa herşeyiyle size yanıt veririm arkadaşlar selamlar herkese.VOLKAN ÖZEN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Volkan bey katkınız için teşekkürler! Daha önce de yazmıştım commuterler ekonomik motorlardır, kullanıcısını kolay kolay üzmezler. YBR,CBF,CB hepsi alınıp binilebilecek motorlar. Siz de 3000km'lik deneyiminizi anlatmışsınız, meraklısı için önemli. Güvenli sürüşler.

      Sil
  17. 2 senelik ybr 125(2014 model) kullanıcısıyım. Almadan önce çok araştırmıştım, cbf 150 ve ybr 125 vardı aklımda. Sorunsuzluk ve az yakma konusunda hep ybr 125'in önde olduğunu görünce ybr aldım.

    Fakat özellikle İstanbulda kuryelerin büyük çoğunluğunda cbf 150 olması aklımı karıştırdı. Cbf 150 hem yağ yakıyor, hem de 100kmde ortalama 0.5lt ybr'den fazla benzin tüketiyorken neden kuryeler ybr'yi değil de cbf'yi tercih ediyor ?
    Kuryelerin daha masrafsız, daha az sorun çıkaran bir motor tercih etmesi gerekmiyor mu ? Öyleyse kuryelerin ybr 125 kullanması gerekmez miydi ?

    Bir ybr 125 kullanıcısı olarak gerçekten merak ettiğim bir durum bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın adsız, bu sorunun çeşitli cevapları var. Şüphesiz sizin dediğiniz gibi YBR niye daha fazla değil. Emin olun cbf150'den önce en çok ybr vardı. Şimdi de ybr var ama cbf150 daha fazla gibi haklısınız.
      Şimdi burada şöyle bir durum var, kurye firmalarının bilhassa büyüklerinde filo halinde motosiklet alınıyor, böyle olunca da en iyi indirimi yapan firmalar tercih ediliyor, yani maliyet hesabı yapılıyor, cbf150 pazara ilk girdiğinde inanılmaz uygun bir fiyatla satıldı bilhassa filo olarak alanlara. Ki şu anda bile YBR'den daha uyguna satılıyor. Hal böyle olunca kurye firmalarının tercih etmesi normal, emin olun kısa bir süre sonra Hero ve Bajaj gibi markalar çok daha uygun fiyatları ile kurye sektöründe çoğalabilirler. Niye çok daha uygun fiyatla filo satıyorlar.
      Gelelim bireysel kuryelere, onlar için de ybr (bilhassa cbf ilk geldiği yıllarda) artık eskimişti, o dönemki kasası da eski idi ve yine cbf'e göre cc'si için fiyatı yüksekti, hep olduğu gibi. 50cc fazlalık 1,5 - 2 hp fazlalık bu sınıfta motosiklet kullanıcısını bir nebze rahatlatan faktörlerdir, motosikletin kasasının iriliği de bilhassa uzun boylu ya da yapılı kullanıcıyı daha fazla sevindirir. Benim de ilk motosikletin cbf150 idi, ama sonradan ybr125 alınca ybr'nin(bence) bir gömlek daha kaliteli olduğunu düşündüm, bu sebeple de 125 cc olmasına rağmen daha pahalı zannımca. Kişisel olarak bana en sorunsuz commuter hangisi diye sorulsa düşünmeden Yamaha YBR125 derim. Ama rahatlık, yakıt, görüntü, fiyat v.b. faktörler kişiden kişiye fark edebilir. Bir de YBR evet efsane bir motor ama sanırım biraz ismi ve yüzü eskidi. Ama yine de hala ilgi gören ve iyi bir modeldir. Bence hususi kullanıcı olarak bunu kafanıza fazla takmadan YBR'nizi keyifle sürünüz, ben şu an bir Bajaj aldım ve kullanmaya başladım, ama commuter almak isteseydim tercihim büyük ihtimalle yine YBR125 olacaktı ve açık söyleyeyim, Bajaj beklentimi karşılamazsa, rahatlık ve sorunsuzluk adinı gidip yeniden bir ybr125 alabilirim.
      Motosikletiniz iyi bir motosiklet, kıymetini bilin, değişmek istediğinizde şayet durumunuz uygunsa onu satmadan şehir içi kullanımına ayırıp yeni bir şey alın derim. İmkanım elverseydi ybr'mi hiç satmazdım, ama iki motosiklete bakacak maddi imkanım da yerim de yok maalesef.

      motorunuzu keyifle sürmeye devam edin iyi bir tercih yapmışsınız.

      NOT: Bu arada cbf150 yağ yakıyor ama hakkını yemeyelim, o yağ yakma öyle litre bazında değil, küçük garamaj bazındadır, artı çok devirli kullanımların neticesinde olan bir şeydir.

      Sil
  18. Cevabınız için öncelikle teşekkür ederim Çağrı bey. Cbf'nin yağ yakması tabiki de litre bazında değil, neticede 1 litre yağ alan 150cc bir motordan bahsediyoruz. Benim araştırdığım kadarı ile 1000km'de 0.2 ila 0.4 litre civarında yağ yakıyor, bu da kullanıma göre değişmekte, ki 11hp'lik bir motoru devirli kullanmadan sürmek de pek mümkün değil. İstanbul'dan İzmir'e gidip gelmek demek yarım litreye yakın yağ yakmak demek oluyor, bu da var olan yağın yarısına yakın bir miktar. Velhasıl, kayda değer miktarda yağ yakan bir motordan bahsediyoruz.

    Cbf ybr'ye nazaran daha uygun fiyatla firmalara satılıyor o yüzden tercih ediliyor diyorsunuz ama cb 125e çok daha uygun fiyatlı bir motor, onu tercih etmeleri gerekmez miydi? Hem yağ yakmayan hem de daha az benzin tüketen bir motor cbf'ye nazaran.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cb125in cbf’e göre daha konforsuz olduğunu söylüyorlar ve yine ybr’deki mevzuu belki bir nebze daha iyi güç ve kalıp cbf’de var diye belki. Tabii ben uzman değilim hiç kuryelik yapmadım belki kuryelere sormalısınız bu soruları aslında. Mesela Hero yetkilisiyle yaptığım görüşmede bilhassa Hunk modeli için kurye taleplerine yetişemediklerini söyledi bana. Benim şahsi bir araştırmam yok bu konuda sadece tahmin sayın Adsız. Ama Honda’nın Türkiye’de motosiklet konusunda fabrikası, eğitim merkezi, müşteri odaklı yaklaşımı gibi mevzular dolayısıyla çok fazla tercih edildiği bir gerçek.

      Sil
  19. Bu arada ben mi? ben o kadar parayı 10hp ybr125'e vermedim bu kez, 17hp'lik Bajaj Pulsar NS150 aldım hem de ybr ve cbf'ten daha uygun fiyata. Can sıkmayacak ufak tefek sorunları oldu ama gidişinde, motorunda hiç bir sıkıntısı yok 7000km'dir. YBR hiç değilse bir 13 hp olarak yenilenseydi belki yeniden alırdım ama daha azına daha fazla hem de hak etmediği parayı vermeye vicdanım da bütçem de el vermedi. Hala sağlamlık ve sorunsuzlukta ybr benim için 1 numaradır ama bu kez tercihimi Bajajdan yana yaptım ve ondan da memnunum, özellikle TEm gibi otoban tarzı yollarda lazım olduğunda güzel hızlanmasından.

    YanıtlaSil
  20. 2017 Eylül ayı itibariyle efsanenin sonu galiba, zira %20 ek gümrük vergisini yamaha direkt yansıttığı için YBR 125 9400 lira olmuş durumda, buna plaka - ruhsat masrafı, sigorta v.s. eklenince oldu size ybr 10 bin tl. Bu saatten sonra bu kadar severek bindiğimiz 10 hp ybr artık enayi değilseniz alınmaz. Demek ki Türkiye'de ybr efsanesi böyle sona erecekmiş yazık.

    YanıtlaSil

İlginize teşekkürler!