Motosiklet eğitimi üzerine bir kaç söz

5 Mayıs 2016 Perşembe

Motosiklete yeni başlayanlara (başlayacaklara) kısa bilgiler, uyarılar.

   Merhaba motosiklete gönül vermiş ve ilk motosikletini alacak ya da yeni almış kişioğlu. 
Aşağıda yazacaklarım tamamen benim kişisel görüşlerimdir, ama yaz aylarının gelmeye başlamasıyla vicdanen de bir uyarı niteliğindendir. Birilerine bir faydası olursa ne mutlu.



   Bu yazıyı bana yazdırtan şey aslında bir başka yazıdır, aşağıdaki linkteki üzücü yazı, lütfen okuyunuz:
240 km ile yaptığım ilk kaza (kaynak MT sitesi)

Benzer bir yazı daha var ve bu linkin 12.sayfasında ağabeyin mesajı var mutlaka okuyun:
Üzücü bir haber ve bir ağabeyin yazdıkları


Moralinizi bozmak istemezdim ama bunlar gerçekler.

Şimdi başlayabiliriz.

- İlk kez motosiklet almaya niyetlendiyseniz, lütfen en azından bir kaç ay motosiklet sitelerinden, bloglardan "yeni başlayacaklara tavsiyeler" konulu başlıkları, "başlangıç motoru" başlıklarını iyice bir okuyunuz.

- İlk kez motosiklet almaya karar verdiyseniz, o motoru almadan önce başta Reşat Arbaş'ın Motosiklet Teorisi kitabı olmak üzere, benzer nitelikteki kitapları alıp okuyun. (ben Motosiklet Teorisi'ni okuyunca başlangıç için bir cruiser almaktan vazgeçmiştim mesela). Blogun Motosiklet Kitaplığı sayfasını da ziyaret ediniz.(Şurada: motosiklet kitaplığı )

- Motorunuzu almadan önce mutlaka kask, eldiven, mont, başta olmak üzere full giyim kuşamınızı almanızı tavsiye ediyorum. Doğru kıyafet seçimi için yığınla link var internette, üşenmeyin aratın.

- Daha önce hiç motosiklete binmediyseniz, kenara bütçe ayırın ve bir kurumdan eğitim almaya çalışın. Motosikletinizi almadan motosiklet ehliyetinizi de almayı ihmal etmeyin.

- Şayet siz henüz ilk motosikletini almış biriyseniz, ilk 1000 km motorunuzu tanımaya çalışınız, full ekipmanınızla binip ilk bir kaç hafta mümkünse trafiğe kapalı bir alanda idman yapınız. Doğru kullanım tekniklerini öğrenip, bu idmanlarda deneyiniz, kontra tekniği nedir, kombine fren nedir, sizin motosikletiniz bunlara nasıl tepki veriyor, deneyiniz.


- Yaz sıcağında da mont mu giyilir, kask mı takılır demeyiniz, ilk düşüşünüz de iyi ki giymişim dedirteceklerdir size.

 - Kendinizin ve motosikletinizin sınırlarını ölçmeniz için ilk 1000 hatta 5000 km çok önemlidir, asla gereksiz hız yapmayınız, gereksiz risk almayınız. esasında bunları hiç bir zaman yapmayınız.

- Kişisel görüşüm ve pek çok motorcunun da tavsiyesi motosiklete 250 cc ve altı bir motosikletle başlamaktır. Hatta ben abartıyorum ve diyorum ki mümkünse 150cc ve altı bir alet alınız ve bu aletin tipi bilhassa racing tarzında olmasın, zira doğru sürüş yetileri için "bence" commuter, naked tarzı motosikletler daha uygun modellerdir. Bu sebeple ilk motorunuzun gücünün bir önemi yoktur, bilhassa fazla güçlü olmamalı ki, hatalarınızı kolay tolere edebilsin. İlk motorum cbf150 ile pek çok hata yaptım ve hiç düşmedim, çünkü gaz tepkisi, devirlenmesi v.s. özellikleri, hataları kolayca tolere edebilecek özellikteydi.

- İlk motosikletinizin tipini umursamayınız, gücünü umursamayınız, yukarıda da yazdığım gibi en rahat kullanacağınız ve en hakim olacağınız motosikletler başlangıç için uygundur, bunlarda küçük cc motosikletlerdir. Kimsenin dediğine bakmayınız, siz doğru başlangıç için kolay yolu seçiniz, o kolay yol da küçük cc motosikletten geçer.

- Eğitim almış bile olsanız, 5000 km sürüş bile yapsanız, kendinize fazla güvenmeyiniz, her zaman temkinli olunuz, ne çok korkak olun ne de çok korkusuz, gözünüzü dört açıp, (TTOKU) TARA, TANIMLA, ÖNGÖR, KARAR VER, UYGULA adımlarına göre sürüş yapınız. Bu yazdıklarımın anlatıldığı Motosiklet Teorisi başta pek çok kitap ve video mevcuttur. Blogun ana sayfasında sağ taraftaki videolar arasında linkini verdiğim Güvenli Sürüş 1 ve 2 videolarını izleyiniz. Orada TTOKU gayet güzel anlatılmaktadır, internette de pek çok yazı mevcuttur.

 - 600cc bir racing başlangıç motoru değildir, olamaz, olmamalıdır. Sebebi yukarıda verdiğim 240 km ile kaza yazısında var zaten, bu konuyu uzatmayacağım.

- Lütfen ama lütfen size büyük cc ile başlama diyen ve sizden daha tecrübeli olan motorculara kulak veriniz, emin olun boşa konuşmuyorlar. "Ben 1000RR'la başladım hiç bi şey olmadı ustaa" diyen kişiden uzak durunuz, hasbelkader hayatta kalmış olabilir, ayrıca herkesin yeteneği farklıdır, sizde de aynısı olacak demek değildir. Kötü örnek, örnek değildir.

 - İlk motosikletinizde kendinize zaman tanıyınız, yavaş yavaş sürüp hazmede ede bu işi tecrübe ediniz, ki ileride keyifle ve uzun yıllar sürmenizin temellerini atmanıza fırsat vermiş olunuz. Bu sebeple ilk motosikletinizle en az 10.000 (on bin) km yapmadan büyük cc'ye geçiş yapmayınız.

- Mümkünse cc yükseltme işini sıra ile yapınız, 125(veya 150cc), 250cc, 400(veya 500cc), 600cc ..... şeklinde bir sıralama izlemek ve her bir motorla en az 10 bin km yapmak doğru bir ilerleme kaydetmek adına oldukça iyi bir yol olacaktır.


- Küçük cc motosiklet sadece başlangıç için değildir, rahatlıkla yıllarca kullanılabilir ve büyük cc lerle yapılabilen hemen her şey yapılabilir, ybr125 ile neredeyse dizlerini değdirecek kadar virajda yatabilen insanlar olduğunu biliyorum. Üstelik küçük cc'ler sürüş yetisi kazanmak için daha ekonomik ve düştüğünde az masraf çıkaracak aletlerdir. (Benim 6. motosikletim de bir 250cc, ilk beşi 150 - 250, 125cc, 150cc, 400cc idi. gerek ekonomik olarak gerekse gelişim olarak uzun yıllar büyük cc alacağımı da sanmıyorum. Siz öyle yapın demiyorum ama benim gibi örnekler de var diyorum. Büyük cc kullanmadım mı, zaman zaman kullandım ve sevdim, ama büyük cc benim kullanım amacım için efektif değildi, gerek ekonomik olarak gerekse mantık olarak o kadar parayı verip uğraşmak istemedim, trafik sigortaları ve büyük cc motora mutlaka gerekli olan kasko fiyatlarını bir araştırırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Yaşasın küçük cc diyorum bu yüzden, ki onda bile trafik sigortası feci durumda şu anda.)

- Motosikleti sürerken o an orada olunuz, kafanız doluyken, üzgünken, aşırı aceleniz varken motosiklete binmek faydadan çok zarar getirecektir.

- Motosikletinizle yolda iken aşırı yorulduysanız mutlaka mola veriniz. Temel kural şudur, sürüşten keyif almamaya başladıysanız sürmeyi bırakınız.

- Motosiklet otomobil gibi müzik dinlenerek sürülecek bir alet değildir, bunu yapacaksanız bile yeterli tecrübe edinmeden yapmayınız. Aynı şey telefon konuşmalarınız için de geçerlidir. O an orada olmak için kulağınıza kulak tıkacı takmanız en doğru yöntemdir, hem kulak sağlığınızı da korumuş olursunuz.


   Bunlar naçizane bazı tavsiyelerimdir, esasında tavsiyeden ziyade uyarıdır, bu uyarılar çoğaltılabilir bu sebeple yazının başlığına 1 dedim, 2.kısmı da ileride gelebilir. Normal şartlarda kimseye bilhassa böyle riski yüksek bir konuda tavsiye vermeyi sevmem ama son günlerde okuduğum, duyduğum bazı kaza haberleri gerçekten çok üzücü ve yine yaz geliyor pek çok hevesli aramıza katılacak, katılıyor, vicdanen yazmadan edemedim. Ve dediğim gibi bunları tavsiye değil, uyarı olarak alınız.

   Her zaman dikkatle ve gereksiz risk almadan sürünüz. Doğru mecralardan doğru bilgileri alınız. İyi bir okur değilseniz bile motosiklet konusunda mutlaka okuyunuz, okuyunuz, okuyunuz...

Sağlık ve keyifli sürüşler!


Güncelleme (Mart 2019): Yazıya minik bir güncelleme yazayım istedim.
   Şimdi bazı insanlar bu başlangıç cc'sinin küçük olması gerekliliğine karşı çıkıyor ve diyorlar ki, sizin yeterince bilinçli bir yapınız, olgun bir düşünce tarzınız ve eğitiminiz, hatta otomobille fazlasıyla trafik tecrubeniz de varsa gerekli eğitimi ve ekipmanı alarak istediğiniz motosikletle bu işe başlayabilirsiniz. Benim bu tip görüşlere çok net itirazım yok, ancak şöyle bir şey söyleyebilirim kendi fikrimce, ben başlangıç cc'sinin her şeye rağmen küçük cc olmasını düşünsem de, hani bir Honda Shadow ya da benzeri bir cruiser'la veya bir maxi skutırla başlamaya niyetli adam için -yukarıda yazdığımız bilinçli hal doğrultusunda - neden olmasın, diyebilirim ama aynını istediğiniz bilinçli hal olursa olsun hiç motosiklete binmemiş biri için racing tarzı bir motosiklet için söyleyemem ya da 1200 adv tarzı ağır ve yüksek bir alet için.
   Kısacası esasen küçük çaplı da olsa motosiklet eğitiminiz ya da deneyiminiz varsa ve hakim olabildiğinizi deneyip, test etmişseniz belki 250 cc üstü bir aletle de bu işe başlanabilir, ama benim bakış açımdan bu bir racing, ağır bir enduro ya da güçlü bir naked motosiklet olmamalıdır. Bilhassa da racing olmamalıdır. Yoksa cruiser bir motosikletin (diyelim ki Harley 883 Sportster) başlangıç motosikleti olabilme ihtimali neden olmasın. Veya 400 cc bir maxi skutır'ın. Ama her şeye rağmen onlarda bile daha önceden eğitim almak, iyi kötü birilerinden bu işi öğrenmiş olmak, en azından kapalı alanlarda bir süre sürüş yapmak, bolca okuyup bilgi edinmek şarttır. (Ekipmanları giyinmeden motora binmemek şartını söylememe bile gerek yok sanırım) Bunun ışığında her koyun kendi bacağından asılır dememe de gerek yok sanırım, blogun girişinde de yazdığım gibi, bu bireysel bir tercihtir, yaptığınız seçimler sizi iyiye güzele ya da acı deneyimlere götürecektir.

Güncelleme (Aralık 2019): Bir de başlangıç motosikleti ve motosiklete başlamak videosu hazırladım meraklısı için aşağıda.

3 yorum:

  1. Yazmış olduklarınızı inşallah bu yola yeni çıkacak olan herkes dikkatlice okur. Motosiklet sürmek zevkli olduğu kadar, tehlikeli de bir yaşam tarzıdır. Herkesin kesinlikle önce güzel bir sürüş eğitimi, ardından da zorunlu motosiklet aksesuarlarını alarak gerekli güvenlik önlemlerini almasını tavsiye ederim. Bana bir şey olmaz ya da o da eksik olsun bir şey olmaz mantığından herkesin kurtulması lazım. Yazı için tekrardan ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog yorumlarını uzunca bir süredir denetlemediğim için yorumunuzu yayına almamışım, kusura bakmayın, değerli katkınız için teşekkürler!

      Sil
  2. Bu arada bir tavsiye daha, Youtube da altyazılı olarak bulmanın mümkün olduğu Keith Code'un Bileğin Dansı belgeseli var. Mutlaka izleyin, altyazısı da var. Bileği Bükmek kitabının belgeseli, hatta kitabın da pdf hali internette bulunabiliyor. Sürüşünüzü geliştirmek için 2 tane bedava yol. Belgeseli birden fazla kez izlemenizi tavsiye ederim, üşenmeyen izleyen, okuyan çok şey kazanır.
    Ben uzun zaman önce eğitim almama ve uzun yıllar motosiklet kullanmama rağmen, belgesel ve kitaptan sonra eskiye göre virajlara çok daha kolay ve rahat girer oldum.
    Yani eğitim pahalı, efendim kaynak yok, şu, bu diyenlere, işte kaynak hem de bedava.
    İnsanın öğrenmeye, kendini geliştirmeye niyeti varsa imkanını buluyor, üşenmeyelim araştıralım yeter.

    YanıtlaSil

İlginize teşekkürler!