Merhaba.
Bu blog benim kişisel motosiklet hikayemi, motosikletle ilgili deneyim ve düşüncelerimi anlatmaktadır.
Profesyonel bir motosiklet sürücüsü değilim, amatörce, kendi bilgim dahilinde kendime bir kişisel motosiklet arşivi hazırlamak amacıyla yola çıktım, sonrasında iş biraz dallanıp budaklandı. Ben deneyim kazandıkça blogda paylaşım ve yazılar çoğaldı.
Motosiklet insana büyük zevk veren bir taşıt, üstelik büyük şehirlerin trafik kaosuna da bireysel anlamda harika bir çözüm sunuyor. Ama aynı zamanda oldukça riskli de bir taşıt. Motosiklete her sürücü kendi kişisel risklerini ve sorumluluklarını alarak binmek durumunda. Bu sebeple benim burada anlattıklarım tamamen benim kişisel deneyimlerim olup tavsiye ve teşvik niteliği taşımamaktadır. Okurlarının bloğu bu bilinçle okuduğu ön kabulüyle yazıp çiziyorum ve sizin motosikletle yapacaklarınız sizi bağlıyor, tıpkı benimkilerin de beni bağladığı gibi. Blog sizin yapacaklarınızla ilgili sorumluluk kabul etmez, zira burası bir motosiklete başlangıç ya da eğitim mecrası değildir.
Motosiklete başlamak isteyenler için sanılandan çok eğitim merkezi var memlekette, eğitimsiz sürmeyin derim. Çok şey fark ediyor çünkü.

Yolunuz hep açık olsun.
Nice yollara.

Ç.Ö.


29 Haziran 2017 Perşembe

250 cc'ler aşkına 1: xmax'ı kısacık denedim


   Skutır skutır dedim durdum, galiba bir sonraki motorumu ciddi ciddi 250cc bir maxi skutır yapacağım. Bugün Yamaha'nın Autodrom'daki pistinde 5 - 6 tur da olsa Xmax 250'yi sürme şansım oldu. Bu kısa zaman diliminde ben Xmax'ı beğendim doğrusu. Sürüşü, hakimiyeti ve aletin gidişi gayet iyi geldi bana. Üstelik benim Pulsar'dan sonra selesi ve amortisörü de gayet hoşuma gitti. Şüphesiz bu kadar kısa bir sürüşle devasa değerlendirmeler yapamam, ama ilk izlenimim çok olumlu oldu açıkçası. Bu alet alınır, hele hele benim gibi son dönemde motoru sadece işe gidip gelmek ve iş dışında da küçük tefek işleri halletmek için kullanan biri için biçilmiş kaftan gibi. Bagaj lebiderya, sele geniş ve çok yumuşak, ayakları koltukta oturur gibi koymak keyifli, çok kısa mesafede bile hızlanma, çok yavaş sürüşte denge de iyi.Eh daha ne olsun,
Benim zaten aklımdaydı, şimdi gönlüme de iyiden iyiye düştü, tek kaygım, orada görevli arkadaşa da söyledim, euro 4 mevzusundan Xmax 300'ün getirilmiş olması ve bir daha 250'nin gelip gelmeyeceğinin net olmaması. Keşke imkanım olsaydı da abs'lisinden bir 250 xmax'ı şimdi alabilseydim ama maddi olarak şu an buna hazır değilim, gelecek yaz bile şüpheli, eğer xmax 250 artık gelmezse gerçekten yazık olur. Çünkü vergi dilimi avantajı 300 cc ile azalacak, ki fiyat da artacak, Bekleyip görmek kalıyor ben gibilere. Xmax250'si olup binenlere ise keyifli sürüşler, değerini bilin o aletin derim.

Nice Yollara!


15 Haziran 2017 Perşembe

Geronimo ile 10.000 km'yi devirdim...

   Merhaba, Pulsar günlüğü başlığının altına kısaca eklemiştim, daha detaylı bir 10 bin analizi yapacağım diye buyrun o analiz. Bir de video çekmiştim ama kalitesi nedeniyle önce yayınlamaktan vazgeçtim, sonra her şeye rağmen meraklısına paylaşayım diye yazının sonuna ekledim.(Ses ve görüntü kalitesi iyi değil, kusura bakmayın)



10.000 km'ye kadar olan biten
   Aslında zaten neredeyse her şeyi Pulsar Günlüğü başlığında yazdığım için çokça uzun bir yazı yazmak istemiyorum.
10.000 km sonra net söyleyebilirim ki, motorumdan hala memnunum ve en az 1 belki 2 yıl daha kullanmayı düşünmekteyim. Hatta bunun için bir tarih bile vermesem daha iyi, çünkü memleketteki ekonomik durumlardan mütevellit motosiklet fiyatları aldı başını gitti bu sebeple elimizdekinin değerini bilmekte fayda var.

   500 km'de rodaj bakımını yaptırdıktan sonra kişisel olarak 2500 km'de bir ara yağ değişimi yaptım.
5000'de periyodik bakım, 7500'de yine bir ara yağ değişimi ve nihayet 10.000 bakımı.

Bu zaman zarfında motorda neler yaptım.
   500km rodaj bakımı esnasında motora dörtlü flaşör yaptırttım serviste.
Ardından işe gidip gelirken daha efektif kullanım için arka çanta demiri ve çanta alıp taktım.
Ardından gidon yükseltme aparatı alıp taktım.
Kışa girmek üzereyken de orjinal nylon lastiklerden kurtulup, Michelin Pilot Street lastikler taktırdım. 5000 bakımını yaptırırken de orjinal Pulsar ön turing cam taktırdım motora,
Tüm bunlardan sonra motor tip olarak da fonksiyonel olarak da minik bir turing motosikletine dönüştü gibi. Hatta ben fotolara bakınca yavru transalp gibi olduğunu düşünüyorum hala.

Çıkan sıkıntılar
   Pulsar Günlüğü başlığında her detay var ama yine özet geçeyim.
Öncelikle motor ilk  5000 km'de en ufak bir sorun çıkartmadı bunu gönül rahatlığıyla söylemeliyim.
5000 bakımı sonrası havaların soğumasıyla birlikte sonradan gerçekten iklimle alakası olduğunu gözlemlediğim likit kristal göstergede ilk çalıştımada JF32 hatası vererek açılma durumu baş gösterdi. Burada olan sadece günlük saatin başa dönmesi ve yeniden güncel saate ayarlamak gerektiği idi. Ki bunu serviste akü kaynaklı denilerek garantiden akü değişmesine rağmen yaptı. Çünkü benim en baştan tahmin ettiğim gibi sorun aküde değil göstergenin Hindistan iklim koşullarına göre üretilmiş olmasındaydı. 10 bin bakımında konuyu belirtince serviste bunu kabul etti ve gösterge panelinin soğuk koşullarda, ısınana dek, kendini kapattığını söyledi.
   Göstergeden hemen sonra baş gösteren bir diğer sorunsa maksimum tork devirne doğru yaklaşırken motorun bir çekiş ya da tekleme benzeri sorun yaşatmaya başlaması oldu, ki bu da gösterge gibi hemen tüm Pulsarlarda olan bir sorundu. Bunu da servis "hava emme borusu plastik burcu" denilen bir parça takarak garantiden çözdü. Bu sorun burç takıldıktan sonra tamamen düzeldi. Ama jf32 hatası yaz gelene dek sürdü, şimdi hava koşulları yumuşayınca hiç yapmıyor, muhtemelen kışa doğru yine başlayacak.
   Bu gösterge işinin sürüşe ya da motora bir etkisi yok, tokometreyi filan sıfırlamıyor, olan şey sadece günlük saatin başa dönmesi ve yeniden ayar gerektirmesi o kadar, umursamadan yoluma devam ediyorum.



Motorun genel performansı
   Geronimo (Pulsar NS150), bana göre 10 bin km'de güzel iş çıkarttı ve tam da düşündüğüm performası bana verdi. Zamanında cbf150, ybr125 gibi aletleri kullanırken "ah şu motor biraz daha gitse ne iyi olurdu" derdim, Pulsar tam da bunu dedirtmeyecek kadar sıkı gitti, gidiyor. Kimileri youtube da filan "bu alet psikopat gibi gidiyor" diyor onun için. Gerçekten de cc'sine göre yüksek olan beygir gücü ve torku (17 hp - 13.5 nm) ile sizi tatmin edecek kadar iyi gazlıyor Pulsar. Ben şu ana kadar yukarıda saydığım sorunları çokça kafama takmadan işimi gördüm ve muhtemelen bir ya da iki sezon daha göreceğim. Hala memnunum bu motosikleti aldığıma ve iyi ki yeniden cbf ya da ybr almamışım diyorum açıkçası.


Amatörce çektiğim videoyu da paylaşayım istedim:




NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!
Fotoya tıkla yazıyı oku!

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)
Fotoya tıkla yazıyı oku!

Kaza Şiiri... :)

Kaza Şiiri... :)
Fotoya tıkla yazıyı oku!