Merhaba.
Bu blog benim kişisel motosiklet hikayemi, motosikletle ilgili deneyim ve düşüncelerimi anlatmaktadır.
Profesyonel bir motosiklet sürücüsü değilim, amatörce, kendi bilgim dahilinde kendime bir kişisel motosiklet arşivi hazırlamak amacıyla yola çıktım, sonrasında iş biraz dallanıp budaklandı. Ben deneyim kazandıkça blogda paylaşım ve yazılar çoğaldı.
Motosiklet insana büyük zevk veren bir taşıt, üstelik büyük şehirlerin trafik kaosuna da bireysel anlamda harika bir çözüm sunuyor. Ama aynı zamanda oldukça riskli de bir taşıt. Motosiklete her sürücü kendi kişisel risklerini ve sorumluluklarını alarak binmek durumunda. Bu sebeple benim burada anlattıklarım tamamen benim kişisel deneyimlerim olup tavsiye ve teşvik niteliği taşımamaktadır. Okurlarının bloğu bu bilinçle okuduğu ön kabulüyle yazıp çiziyorum ve sizin motosikletle yapacaklarınız sizi bağlıyor, tıpkı benimkilerin de beni bağladığı gibi. Blog sizin yapacaklarınızla ilgili sorumluluk kabul etmez, zira burası bir motosiklete başlangıç ya da eğitim mecrası değildir.
Motosiklete başlamak isteyenler için sanılandan çok eğitim merkezi var memlekette, eğitimsiz sürmeyin derim. Çok şey fark ediyor çünkü.

Yolunuz hep açık olsun.
Nice yollara.

Ç.Ö.


24 Ağustos 2019 Cumartesi

YAKANLARA... / Konu Dışı (Ya da tam içi)

   Bir ülkenin dağlarını, ormanlarını yakanlar, o ülkenin çocuklarının geleceğini yakıyor demektir.
Arka arkaya ve çoğunluğu turistik bölgelerde olmak üzere ormanlar, dağlar yanıyor, bu yangınların bu bölgelerde çıkıyor oluşu manidar, akla hemen rantı, çıkarı, parayı, üç kağıdı getiriyor.
 Kazdağlarında ağaç katliamı yapanlara, İzmir Limontepe'yi yakanlara, Muğla'nın ormanlarını yakanlara, bilumum kundakçıya, sabotajcıya, halk düşmanı, doğa düşmanına lanet olsun. Orman yakmak, ağaç kesip katletmek de insan öldürmek kadar katilliktir, vatansever hiç kimse bunu yapmaz, yapıyorsa şerefsizdir, insanlıktan çıkmıştır. Bir gün paranın yenmeyeceğini anladığınızda her şey için  çok geç olacak, lanet olsun paranıza da, rantınıza da.

                                                  Objektif bizim yerimize söylesin biz susalım.

7 Ağustos 2019 Çarşamba

AZ OKUYANLAR ÜLKESİNDE 10 YILI DEVİRDİK.

 


   Tam 10 yıl önceydi, 2 Ağustos 2009 yılında, henüz YBR 125'imi yeni satmıştım ve o zaman motosiklete o kadar uzun ara vereceğimi bilmeden, motosikletsiz günlerimde hem kendi yaptıklarımı anlatıp arşivlemek, hem de kendime link kütüphanesi gibi bir mecra yaratmak amaçlı bu bloğu açmıştım.
   Şimdi 10 yıl sonra geriye dönüp baktığımda çokça popüler olmasa da bir çok kişiye faydası dokunduğunu düşündüğüm bir iş yaptığımı anlıyorum. Zira bazı geri dönüşler gerçekten de suya yazı yazmadığımı, bir kaç kişiye bile olsa faydası olduğunu düşündürtüyor bana bu bloğun.
   10 yıl içinde zaman zaman küsüp bir daha yazı yazmama kararları da verdim, ısrarla ama ısrarla ille de ayda bir kez de olsa bir şeyler yazmam gerektiğini de düşündüm. Öyle ya da böyle, aldığı az hit rakamlarına rağmen, kendim için arşiv oluşturayım diye başladığım ve yazarken de bir anlamda terapi olduğum bu mecrayı ayakta tutmayı başardım. Bu zaman zarfında blog, motosiklete verdiğim uzunca arada, beni motosiklete de yakın tuttu, bazı gerçekleri motosikletten ayrıyken daha net görmemi de sağladı. Her şeyden önce çok sevdiğim yazma işinde pratiğe devam etmemi sağladı. 
    10 yıl önce 3.motosikletim olan Yamaha ybr 125'e binerken, henüz 7 yıllık evli bir adamdım, şimdi 17 yıllık evli ve gelecek ay ilkokula başlayacak bir de çocuğu olan bir babayım. Hayat acı tatlı pek çok sürpriz de yaptı bu süreçte ama işin muhasebesinde rahatlıkla tatlı yanların bu bilançoda daha ağır bastığını en azından son 10 yıl için söyleyebilirim. Tabii ki bu süreçte memlekette de pek çok acı ve tatlı şeyler oldu, belki memleketin bilançosu benim kişisel bilançom kadar da iyi değildi bu 10 yılda ama, yine de ben de memleket gibi ayakta kalabildim ve tabii blog da.
   Bu 10 yılda öyle ya da böyle buraya gelip benimle yazdıklarımı paylaşan, okuyan yorum yapan yapmayan, beğenen beğenmeyen her ziyaretçiye de tek tek teşekkür ederim, bir şekilde ben burada paylaştıklarımla onların hayatlarından geçmiş oldum, küçücük bir zaman diliminde de olsa, yüz yüze olmasa da etkileşimde bulunmuş olduk, bir teşekkürü hak ediyor bu bloğu okumak zahmetine giren herkes.

   10 yılı devirdik pekiyi de bundan sonra ne olacak? Açıkçası son 6 aydır çok ama çok amatörce de olsa blog adına bir youtube kanalı açtım, ama bu kısa zaman zarfında o kanalın da tıpkı bu blog gibi dallanıp budaklanacağını hissedeyazmış durumdayım. Bu sebeple ismini bile değiştirip Motosiklet ve Deneyimler yaptım, çünkü orada tamamen motosiklete odaklanmak yerine içinden motosikletin de geçtiği bir ortam oluşturma gayreti içindeyim. Fırsat bulduğumda artık o kanala daha fazla zaman ayırıyorum açıkçası, ama bu asla bloğun sona ereceği ya da kapanacağı anlamı taşımıyor, bilakis blogda da oradaki videoların bir kısmını en azından motosikletle ilgili olanlarını ara ara paylaşmaya başladım bile. Zaman ve 10 yılda ancak 150 bin kadar hit alabilmiş olmak bana yazılı olan yerine görsel olanın en azından çoğunluk tarafından daha fazla tercih edildiğini gösterdi, keşke tam tersi olsaydı, benim gibi okumayı, kitapları seven biri için çok daha güzel olurdu bu, ama maalesef memleketimin gerçeği bu. Okuma oranımız düşük, üstelik bence sadece kitap okuma oranı da değil genel anlamda herhangi bir şeyi okuma oranımız da düşük memleket insanı olarak. Oysa insani kalkınmışlığın önemli göstergelerinden biri, ülkelerin okuma, kitap okuma oranlarıdır. Maalesef biz memleket olarak bu düşük okuma oranlarının sonuçlarını da acı şekilde yaşıyoruz. Ama sosyolojik gerçek de bu. Bu amaçla ben de ufak ufak paylaşma azmimi ve heyecanımı youtube'a (çok geç de olsa) taşıdım, şimdilerde blogdan ziyade orada amatörce de olsa at oynatmayı deniyorum.
   Bu blog benim ilk göz ağrım, motosiklet işini hem anlatma hem anlama yerim, o sebeple ara ara da olsa ilk günlerdeki hız ve heyecanla olmasa da anlatmaya devam edeceğim, taa ki bir gün google blogger'ı imha etmeye karar verene dek.

    Az okuyanlar ülkesinde çokça okuyup, uzun uzun da yazan biri olarak, bir deniz yıldızını daha kıyıdan denize atmaya devam etme çabasını sürdüreceğimi, bundan vazgeçmeyeceğimi belirterek sözlerime son vereyim.
   Buraya kadar sıkılmadan okumuşsanız zaten siz de benim gibi okumaktan korkmayan birisiniz demektir, saygıyla eğiliyorum önünüzde.

Herkese selam, saygı ve sevgilerimle. 
Yeni 10. yıllarda görüşmek dileği ve azmiyle..

Nice yollara!

Çağrı Ö.


NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!
Fotoya tıkla yazıyı oku!

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)
Fotoya tıkla yazıyı oku!

Kaza Şiiri... :)

Kaza Şiiri... :)
Fotoya tıkla yazıyı oku!