Kurdun biri bir gün ormanda bir köpekle karşılaşır.
"Selam" der "ben ormanda yaşayan bir Kurdum".
Köpek de onu selamlar, "Ben de şu aşağıdaki çiftlikte yaşıyorum".
Bunun üzerine Kurt, "Ormanda yiyecek bulmak oldukça zordur, bazen aç yattığım bile oluyor, sanırım senin durumun daha iyidir, ne de olsa bir çiftlikte yaşıyorsun" der.
Köpek, "Tabii, sahibim bana her gün çok güzel yemekler verir, bana iyi bakar" der.
Kurt, bu sözleri duyunca heyecanlanır, "Ben de çiftliğe gelsem, sahibin bana da öyle güzel yemekler verir mi?" der.
Köpek "Tabii" der, "Hadi gidelim hemen".
Kurt takılır köpeğin arkasına, yürümeye başlarlar. Artık çiftliğe varmak üzere iken Kurt, köpeğin boğazındaki yara izini fark eder ve sorar:
"Senin boğazına ne oldu?
Köpek: "Sahibim bana çok iyi bakar, çok güzel de yemekler verir, ama her akşam da beni bağlar" der, "Bu iz o yüzden"
Bunu duyan Kurt, hiç bir şey söylemeden koşarak ormana geri döner.
Siz de zaman zaman benim gibi bu motosiklet mevzusundan sıkılıp bıkmıyor musunuz? İşte öyle anlarda ben kafamdan sanki hiç motosikletim yokmuşcasına bu metayı çıkartıp başka mevzulara dalıyorum. Başka yazılarda da yazdım son dönemde, motosiklet benim için artık neredeyse sadece bir ulaşım aracı, arabama alternatif olduğu için kullanıyorum. İstanbul'dan göç ettiğim gün belki yeniden zevk için kullanmaya, ağırlıkla keyfi gezi amaçlı kullanmaya başlarım, niyetim de var buna. Ama İstanbul'un kaos ortamında içimden zevk için gezi yapmak pek gelmiyor , kendimi şu günlerde buna biraz zorlamak istiyorum ama ı-ııh olmuyor. Bu sebeple zaman zaman blogda da böyle konu dışı mevzulara yer vermek niyetindeyim, çok sık olmayacak tabii bu, bakalım deneyeceğiz...
GÜNCEL NOT: Mevzuyu bir de sesli dinlemek isteyenler için youtube kanalımızda amatörce seslendirdik. Kusurumuz varsa affola:
Siz de zaman zaman benim gibi bu motosiklet mevzusundan sıkılıp bıkmıyor musunuz? İşte öyle anlarda ben kafamdan sanki hiç motosikletim yokmuşcasına bu metayı çıkartıp başka mevzulara dalıyorum. Başka yazılarda da yazdım son dönemde, motosiklet benim için artık neredeyse sadece bir ulaşım aracı, arabama alternatif olduğu için kullanıyorum. İstanbul'dan göç ettiğim gün belki yeniden zevk için kullanmaya, ağırlıkla keyfi gezi amaçlı kullanmaya başlarım, niyetim de var buna. Ama İstanbul'un kaos ortamında içimden zevk için gezi yapmak pek gelmiyor , kendimi şu günlerde buna biraz zorlamak istiyorum ama ı-ııh olmuyor. Bu sebeple zaman zaman blogda da böyle konu dışı mevzulara yer vermek niyetindeyim, çok sık olmayacak tabii bu, bakalım deneyeceğiz...
GÜNCEL NOT: Mevzuyu bir de sesli dinlemek isteyenler için youtube kanalımızda amatörce seslendirdik. Kusurumuz varsa affola:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İlginize teşekkürler!