Merhaba.
Bugün Midnight'ın (Dominar D400) 5000 km periyodik bakımını yaptırttım. 2018 Ekim ayı itibariyle maliyeti 195tl tuttu. Yağ ve filtresi değişti, tüm somunlar kontrol edilip sıkıldı, zincir ayarı yapıldı ve yağlandı. Zaten 2800 km civarında bir ara yağ değişimi yaptırmıştım, o zaman serviste olmayan ön tur camını kendim halletmiştim, hatta okuyanlar bilir Biadil cam kaskıma kaskıma rüzgarı verince değişip, GP Kompozit almıştım. Yanı sıra arka dişliyi 42 T yapıp titreşimi ve genel anlamda motor yıpranmasını biraz daha azaltmaktı niyetim, o zaman dişli de yoktu serviste, maalesef bugün de yoktu, ama geldiği anda haber verecekler ve gidip dişli değişimi yapacağım. Açıkçası bir ara ciddi ciddi bu haline alıştım, dişliyi hiç değişmesem mi, demiştim ama, yine de geceleri iş dönüşü o aynalardaki titreşim kaynaklı görüntü bozulması hiç de hoşa gidecek gibi değil diyerek ve hem benim hem motorun yorgunluğunu azaltmak adına değişme kararımı kesinleştirdim. Maalesef benim debriyaj müşürü de sizlere ömür, görevini iyi yapmıyordu, bu sebeple yan ayaklık kapalı ve motor 1.viteste iken debriyajı çekince çalışan motor, bir süredir çalışmaz olmuştu, Baymoto garanti kapsamında onu değişelim dedi, aynı zamanda dişli de sipariş edelim aynı anda değişelim dedim ben de. Yani müşür garantiden, dişli ise cepten değişecek.😃 Bakalım en kısa zamanda haber verecekler.
Bu iki işlemi de yapınca bu yıl için hatta gelecek kışa kadar benim Midnight'ın herhangi bir eksiği kalmıyor. Sadece lastikleri daha iyi hamurlu bir lastikle değişmem lazım ama, onları da kışın motoru kullanmayacağım için gelecek kışa erteledim, zira memleketin ekonomik durumu bizim de az buçuk belimizi bükmeye başladı, şu an bakıma bile verdiğim paraya acırken 2000 tl'ye yakın bir parayı bir çift lastiğe vermek hiç işime gelmedi doğrusu. İşin acayibi orjinal lastikler de şimdiye kadar gayet iyi idare etti, hatta dün gece iş dönüşü yeşil ışıktan geçmek üzere iken solumdan kırmızıda geçen bir polis otosu(yanlış okumadınız Polis otosu) az kalsın beni ezecekti ki, orjinal lastiklere rağmen çok ama çok az bir arka kayması ile zınk diye durdurabildim motoru, hızım da fazla değildi ama yine de şaşırttı beni lastikler. Normalde kullanım tarzım da agresif değildir, çok nadiren yüksek hız ihtiyacında olurum, genelde trafik akış hızlarında sürerim ya da bir tık üstünde. Kalkışlarda gaza asılmam, mesela Domi için hep söylenen, kalkışlarda arka tarafın drifte gelme olayı bende hiç olmadı 5000 km'dir, ki test motorunda ben de yaşamıştım bunu.
Haa bu arada unutmadan, daha rodaj bakımında yaptırmak istediğim dörtlü flaşörü, servisim led sinyallere yapılamayacağını söylediği için yaptıramamıştım. Geçtiğimiz Cumartesi günü, internet ortamından tanıdığım bir arkadaşın vasıtasıyla Zafer Akkuş adlı elektrik elektronik üstadı bir arkadaşa gidip yaptırttım, üstelik hızı da istediğiniz gibi ayarlanabiliyor sinyal ve dörtlülerin. Orjinal haline yani 4'lüsüz haline istediğiniz zaman geri dönme şansınız da var. Yani motorun orjinalinde kablo kesme vesair bir şey yapmıyor, sadece bir aparatı değişiyor ve bağlantıları hallediyor (ki kendisinin de bir Dominar'ı var) bu yüzden gayet iyi iş çıkartıyor, ellerine sağlık diyorum buradan bir kez daha. Böylece en çok yaptırmak istediğim şeylerden biri olan (Geronimo'da rodaj sonrası hemen yaptırmıştım) 4'lü işini de hallettim. Üstelik Zafer arkadaşım sağ olsun oldukça da makul bir fiyata yaptı bu işi.
Kısacası D400 neredeyse gelecek sezona da hazır gibi.
Kışın 10 derece ve altındaki soğuk havalarda, yer kuru bile olsa motor sürmeme kararım Dominarla en ufak bir yağmurda da sürmemeye dönüştüğü için, orjinal lastikler beni idare ediyor, etmek durumunda. Böylesi çok daha rahat, hem risk azalıyor hem ben vapur keyfi yaparak işe gidebiliyorum, hem hastalanma ihtimalim düşüyor. Kısacası kim ne derse desin, tatlı su motorcusuymuş, yok şuymuş buymuş, bunların benim nezdimde hiç bir kıymeti harbiyesi yok cancağızım.😊 (Ulan ne cümle kurarmışım be, sankim paşa dedem konuştu, yok yok dede de paşa değil, muhtardı 😊 )
- Gidon Yükseltme aparatı
- Elciklere rüzgar koruma
- Uzun Tur camı
- Arka çanta demiri ve 45 lt. topcase
- Daha yüksek ve geniş aynalar
- Depo üstü yeni ped
- Depo yan koruma pedleri
- Telefon tutucu
- Dörtlü Flaşör
5000 km sonra memnuniyet v.s.
Açıkçası ilk zamanlardaki negatif düşüncelerim Dominar'ı kullandıkça azalmaya başladı, zira gayet iyi performans sergiliyor, en çok şikayet ettiğim titreşimine bile epeyce alıştım gibi. 😊
İnsan kullandıkça hemen her türden motosiklete alışıyor gibi sanki. Benim de son dönemde Domi hakkındaki fikirlerim olumlu yönde değişti, yok yok bunda felaket zamlanmış olmasının etkisi yok, valla yok yav.😜
Titreşim yüzünden ilk zamanlar "ulen hata mı ettik Geronimoyu satmakla?" derken, şimdi iyi etmişim diyorum, çünkü Domi açık ara insana daha fazla güven veriyor, dengesi, gidişi çok daha sağlam, malzeme kalitesi, işçiliği ve sağlamlığı da daha üst düzey gibi. Pek çoklarının dediği gibi bu paraya(yani benim aldığım parayı kastediyorum, ben Nisan 2018'de 18bin tl civarına almıştım) alınabilecek bu donanımda başka motosiklet yok gerçekten.
Sırf Bosch marka ön arka abs sitemi ve Bybre fren kaliperleri bile yeterli bence, ki çok iyi çalışıyor fren sistemi, tüm aydınlatma sisteminin led oluşu v.s. gibi özellikleri de cabası.
Yani dostlar benim Dominar hakkındaki bir kaç yazı önceki gerçekçi analizim halen geçerli olsa da o analizdeki bazı konularda da düşüncelerim biraz daha yumuşamış durumda.
Önümde emekliliğime ve İstanbul'u terk eylemeye bir 5 yılım var, hayat ve ömrümüz vefa ederse Dominar'ı bu süre zarfında kullanmak azmindeyim. İstanbul'daki son motosikletim olacak umuyorum, zaten o amaçla almıştım, umarım 5 yılı sorunsuzca çıkartırız. Bu 5 yıl için hedefim de 40 ila 50 bin km yapmak. Bakalım zaman bize neler gösterecek, yine de bir vade ve takvim koymak doğru gelmiyor motosiklet işinde, hayat sürprizlerle dolu, motosiklet denilen alet de hayat gibi sürprizlere gebe bir alet, umarım bu hedefi tuttururuz ne diyeyim. Şu anda 25 bin km yapmış sorunsuz binen arkadaşlar var, bizzat biliyorum. Belki ben de 40 - 50 binli km'leri görüp burada paylaşırım zamanı gelince.
Yani son söz olarak şunu diyebilirim, Dominar D400, alınmayacak bir motosiklet değil, parasının hakkını gayet güzel veren bir alet, artık net olarak bunu düşünüyorum kendisi hakkında. Benim yaptığım gibi üzerinde bazı küçük tefek değişikliklerle, lanse edildiği gibi sport tourer bir alet haline gelebiliyor. Hatta son dönemde Bajaj Dominar kullanıcıları ile birlikte pek çok etkinlik düzenliyor, İstanbul'a yakın yerlere sürüyorlar, umarım ben de bir tanesine katılır ve buradan paylaşırım en kısa zamanda.
Herkesin daha iyilerine, daha güzellerine kavuşmasını dilerim.
Nice yollara!
Bir de video çektim, amatörce de olsa meraklısına canlı canlı bir anlatım da burada:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İlginize teşekkürler!