Merhaba.
Bu blog benim kişisel motosiklet hikayemi, motosikletle ilgili deneyim ve düşüncelerimi anlatmaktadır.
Profesyonel bir motosiklet sürücüsü değilim, amatörce, kendi bilgim dahilinde kendime bir kişisel motosiklet arşivi hazırlamak amacıyla yola çıktım, sonrasında iş biraz dallanıp budaklandı. Ben deneyim kazandıkça blogda paylaşım ve yazılar çoğaldı.
Motosiklet insana büyük zevk veren bir taşıt, üstelik büyük şehirlerin trafik kaosuna da bireysel anlamda harika bir çözüm sunuyor. Ama aynı zamanda oldukça riskli de bir taşıt. Motosiklete her sürücü kendi kişisel risklerini ve sorumluluklarını alarak binmek durumunda. Bu sebeple benim burada anlattıklarım tamamen benim kişisel deneyimlerim olup tavsiye ve teşvik niteliği taşımamaktadır. Okurlarının bloğu bu bilinçle okuduğu ön kabulüyle yazıp çiziyorum ve sizin motosikletle yapacaklarınız sizi bağlıyor, tıpkı benimkilerin de beni bağladığı gibi. Blog sizin yapacaklarınızla ilgili sorumluluk kabul etmez, zira burası bir motosiklete başlangıç ya da eğitim mecrası değildir.
Motosiklete başlamak isteyenler için sanılandan çok eğitim merkezi var memlekette, eğitimsiz sürmeyin derim. Çok şey fark ediyor çünkü.

Yolunuz hep açık olsun.
Nice yollara.

Ç.Ö.


5 Ağustos 2009 Çarşamba

Bu İş Eğitim de İster!


    Motosikletimi almadan önce, daha önce de bahsettiğim gibi sanal alemde gerek teknik bilgi gerekse sürüş bilgisi üzerine epeyce araştırmalar yapmıştım. Geceleri sabahlara katarak okudum, okudum. Sonra bir gün kitapçının birinde Motosiklet Teorisi kitabına rastladım ve motosiklet almaya karar vermiş biri olarak hemen satın aldım. Sonradan öğrendim ki zaten kitap ve yazarı sevgili Reşat Arbaş, Donald Duck takma adıyla internette ve motor camiasında epeyce tanınmış biriymiş. Motosiklet Teorisi gerçekten de daha motosiklet almadan motosiklete ve motorculuğa bakış açımı değiştirdi diyebilirim. Bu işe belli bir bilinçle adım atmamı sağladı. Motorumu aldıktan sonra da ilk günlerimi atlatmamda epeyce faydası dokundu. Ama öğrendim ki bir de motosikletin eğitimini profesyonel hocalarca veren merkezler varmış. Ben bunlardan Honda Motosiklet Eğitim Merkezi'nde karar kıldım. Ama Honda'dan eğitim almak öyle kolay değilmiş meğerse. Öncelikle eğitim tarihlerinin açılmasını beklemek gerekiyormuş ve de öyle hızla kayıtlar tükeniyormuş ki hızlı hareket etmeyenler açıkta kalıyor ve bir dahaki dönemi beklemeleri gerekiyormuş. Bana da ilk denemem de öyle oldu. Bir anlamda iyi de oldu aslında ben de eğitimlere kaydımı yaptırana kadar motorumla 3500 kilometre kadar yol yapmış oldum. Bu arada kendime güvenim de birazcık daha arttı. Ekim ayında aldığım motosikletimin altı ayı dolmuştu ki, ben de Nisan ayında Honda'nın Güvenli Sürüş 2 eğitimine katılmış oldum. Eğitim iki tam gün sürdü. Detaylarına çok girmeyeceğim ama eğitim sonrasında sürüşümde bariz değişiklikler olduğunu ve kendime çok daha fazla güvenimin geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle frenaj ve viraj alma konusunda teorik olarak bildiğim ama çokça iyi uygulayamadığım şeyleri daha iyi uygular hale geldim. Eğitimde öğrendiklerimi, eğitim sonrasında da zaman zaman trafiğe kapalı alanlara gidip tekrar etmeye başladım. Değişim konusunda örnek verecek olursam, eğitim öncesinde işe giderken girdiğim keskin bir viraj vardı ve ben bu viraja çok tedirgin giriyordum, ama eğitim sonrasında gördüm ki uygun hızda ve uygun noktaya bakarak bu virajı dönmek hiç de sandığım kadar zor değilmiş.

    Eğitimin bana kattığı en önemli şey, motor eğitimlerinde ve özellikle Motosiklet Teorisi'nde sıkça bahsi geçen "Nereye bakarsan, oraya gidersin!" kuralının tamamen doğru olduğu gerçeğini iyice kavramam oldu diyebilirim. Gerçekten de eğitim öncesinde sıradan bir virajı bile bu bakış olayını tam anlamıyla uygulamadığım daha doğrusu uygulayamadığım için sıkıntıyla alıyordum. Oysa eğitimler esnasında gördüm ki doğru yere bakılırsa dar alanlarda bile dönüşler rahatlıkla yapılabiliyormuş. Kafanı doğru yere çevirirsen bir daire etrafında benzinin bitene kadar dönebilirmişsin bunu anladım. Evet bazı şeyleri anlamak bir miktar nakit kaybına sebep oluyor, kabul etmek lazım. Ama can kaybetmektense para kaybetmeyi yeğlemek gerek bu işlerde.

    Güvenli Sürüş Eğitiminin ardından, üyesi olduğum bazı motosiklet web sitelerinin düzenlediği seminerlere katıldım, kimisi bireysel motosiklet eğitmenleri tarafından, kimisi de eğitim merkezleri tarafından veriliyordu. Bunlar arasında BMW Rider Academy'nin teorik eğitim semineri de vardı. Orada da özellikle grup sürüşü üzerine bir takım yanlışları ve doğruları kavradım mesela.

    Aslında bu eğitim işi sürekli devam ettirilecek bir şey. Ben de halen elimden geldiğince eğitim almaya ya da okuyup pratik yapmaya devam ediyorum. En son geçtiğimiz fuar döneminde, fuar kapsamında EMOK ve Vespa Sürüş Akademisi'nin seminerlerine katıldım. Her fırsatta da ciddi motosiklet gruplarının ya da derneklerinin bülten, eğitim yazısı ya da internet forumlarındaki özellikle eğitimle ilgili başlıklarını takip ediyorum.

    Şüphesiz maddi imkanlarım el verdiğince eğitim kurumlarının daha ileri seviye eğitimlerine de katılmak niyetindeyim. Ve açıkçası bu eğitimlere katılma fikri bile beni heyecanlandırıyor.

    Yani klasik deyimle her işte olduğu gibi motosiklet işinde de eğitim şart!





(cbftürkiye motosiklet grubunun düzenlediği bir eğitim esnasında)





Devam edecek.... 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlginize teşekkürler!

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!
Fotoya tıkla yazıyı oku!

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)
Fotoya tıkla yazıyı oku!

Kaza Şiiri... :)

Kaza Şiiri... :)
Fotoya tıkla yazıyı oku!