Merhaba.
Bu blog benim kişisel motosiklet hikayemi, motosikletle ilgili deneyim ve düşüncelerimi anlatmaktadır.
Profesyonel bir motosiklet sürücüsü değilim, amatörce, kendi bilgim dahilinde kendime bir kişisel motosiklet arşivi hazırlamak amacıyla yola çıktım, sonrasında iş biraz dallanıp budaklandı. Ben deneyim kazandıkça blogda paylaşım ve yazılar çoğaldı.
Motosiklet insana büyük zevk veren bir taşıt, üstelik büyük şehirlerin trafik kaosuna da bireysel anlamda harika bir çözüm sunuyor. Ama aynı zamanda oldukça riskli de bir taşıt. Motosiklete her sürücü kendi kişisel risklerini ve sorumluluklarını alarak binmek durumunda. Bu sebeple benim burada anlattıklarım tamamen benim kişisel deneyimlerim olup tavsiye ve teşvik niteliği taşımamaktadır. Okurlarının bloğu bu bilinçle okuduğu ön kabulüyle yazıp çiziyorum ve sizin motosikletle yapacaklarınız sizi bağlıyor, tıpkı benimkilerin de beni bağladığı gibi. Blog sizin yapacaklarınızla ilgili sorumluluk kabul etmez, zira burası bir motosiklete başlangıç ya da eğitim mecrası değildir.
Motosiklete başlamak isteyenler için sanılandan çok eğitim merkezi var memlekette, eğitimsiz sürmeyin derim. Çok şey fark ediyor çünkü.

Yolunuz hep açık olsun.
Nice yollara.

Ç.Ö.


17 Ekim 2011 Pazartesi

Motosikletle Köln'den Pekin'e iki ihtiyar delikanlı... (Köln to Beijing by two old Turkish Bikers)



    Onlara ihtiyar demeye utanılacak kadar aktif ve dinamik iki abimiz oldukları için ihtiyar delikanlılar demeyi tercih ettim ama yine de sadece "Delikanlılar" demek en doğrusu galiba.
    Yalçın Özer ve Tarık Eren, bu bahsettiğim delikanlılar. Yalçın Özer eski bir sporcu, milli jimnastikçilerimizden. Pek çok sportif başarısı var ve halen Almanya'da yaşıyor, orada da pek çok jimnastikçi yetiştirmiş bir olimpiyat tutkunu. Kendi kurduğu Almanya Olimpiyat Kulübünün Başkanı. Kendisi gibi Almanya'da yaşayan yakın arkadaşı Tarık Eren'le birlikte pek çok uluslararası geziden sonra, 2008 Pekin Olimpiyatlarına Almanya Olimpiyat Elçisi olarak motosikletle gitmeyi düşünmüşler ve bunu 60'lı yaşlarını sürerken gerçekleştirmişler de.
                       Solda Yalçın Özer, ortada bir tibet rahibi ve sağda Tarık Eren

    Ben kendilerinin bu macerasını biraz geç öğrendim. MotorOn Dergisi kendileriyle konuyla ilgili bir röportaj da yapmış, orada daha detaylı bilgi var, röportaj linkini yazının sonuna ekleyeceğim. Yaptıkları bu işle ilgili bir siteleri var mıdır diye web'de ararken Tarık Eren'in Almanca sitesini buldum ve kendilerine bir tebrik mesajı attım, keşke Türkçe bir arayüzü de olsaymış bu gezi linkinin dedim. O da bu mesajı Yalçın ağabey'e iletmiş, Yalçın ağabey bana maille döndü ve kendi Türkçe linkini mailledi. Her iki linki de yazı sonunda bulabilirsiniz.
    Yalçın Özer'in bu gezi ile ilgili Almanca olarak yayınlanmış bir kitabı da mevcut, "Das Glück war auf unsere Seite" (Talih Bizden Yanaydı) adlı kitabın bir gün Türkçe olarak Türkiye'de de yayınlanması ne de güzel olurdu. (Türk yayın camiasına duyurulur.) Bu arada Yalçın ağabey kitaptan gelen geliri de Almanya'da kanserli çocuklara bağışlıyormuş. (Bu bilgiyi de bizzat kendisi verdi.)



    Benim asıl söylemek istediğimse şudur ki, bizler genç yaşımızda zihnen ihtiyarlamış halde uyuşuk uyuşuk bilgisayar başında otururken, 60'larını devirmiş ağabeylerimiz kendilerine bir amaç ediniyorlar ve o amaç uğruna motosikletlerine atlayıp, Köln'den kalkıp Pekin'e kadar motor sürüyorlar. Ne diyeyim, böyle insanlara ancak şapka çıkartılır, elleri öpülür. Ben kendi adıma böyle insanları tanıdıkça, ileriye dönük olarak sağlığım müsaade ettiği müddetçe yapmayı düşündüklerimden vazgeçmeme azmine daha fazla sahip olmaya başlıyorum. Yalçın Özer ve Tarık Eren bu azmin yaşayan örnekleri olarak orada duruyorlar işte.

    Clint Eastwood'un ilerlemiş yaşlarında çekip Oscar aldığı Unforgiven filminden sonra yaptığı bir röportajı okumuştum yıllar önce. Orada kendisine sorulan bir soruya "İnsanın nefes aldığı sürece aktif olması gerektiğini düşünüyorum" diye cevap vermişti üstat. Bu iki ihtiyar delikanlıyı ve yaptıklarını görünce, aklıma bu söz geldi.

    Kendilerine uzun ömürler ve sağlık dilerken, bir Türk olarak onlarla ayrıca gurur duyduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim tabii...




Linkler (Links for Köln to Beijing 2008):
Gezinin Almanca linki (Köln to Beijing 2008 link by Tarık Eren): http://www.koeln-peking.de/Index.html

Yalçın Özer'in hayatından kesitleri de barındıran üç dilli link'de burada (Yalçın Özer's link): http://www.yalcinolympic.com/index.html

MotorOn Dergisi'nin kendileriyle yaptığı röportaj linki ise şurada: http://motoron.com.tr/593-disiplinli-deliler%E2%80%9D-olimpiyat-yolunda.aspx


(Bu yazıdaki fotoğraflar Yalçın Özer'in sitesinden alıntıdır.)

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!

NEDEN SÜRÜŞ EĞİTİMİ ALMALIYIZ ?!
Fotoya tıkla yazıyı oku!

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)

125cc ile Dünya Turu (Around the world by 125cc)
Fotoya tıkla yazıyı oku!

Kaza Şiiri... :)

Kaza Şiiri... :)
Fotoya tıkla yazıyı oku!